Sanat
Süheyl ve Behzat Uygur, Nejat Uygur’u ustaca selamlıyor!
Şimdi okuyacağınız içeriği, Biletix ekibinden Ebru Esra Korkmaz, Biletix Blog okuyucuları için hazırladı:
Nejat Uygur‘un 25 yıl önce sahnelediği Marko Paşa oyunu, babalarının mirasını devralan Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler tarafından yeniden yorumlanıyor.
Nejat Uygur’un yazıp, yönettiği aynı adlı oyundan, günümüz yorumuyla Süheyl ve Behzat Uygur Tiyatrosu tarafından “Markopaşa Müzikali” olarak sanatseverlerle buluşuyor.
Büyük ustaya yakışır bir profesyonellikte ve tıpkı O’nun kadar içimizden olan diliyle “Markopaşa Müzikali” neden izlenmeli?
Sadece müzikal demenin az kaldığını da düşünüyoruz aslında. Renkli danslar ve 15 şarkıyla zenginleştirilerek tulûat ve modern tiyatro çizgisinde ilerleyen gösteriye, operet havası da verilmiş.
Uğur Babürhan’ın müzikale katkısı ise gözardı edilemeyecek kadar büyük. Yönetmenliğini üstleniyor, dekoru tasarlıyor, şarkı sözlerini yazıyor ve oynuyor. Oynamıyor, adeta yaşıyor!
Burcu Afşin, Önder Keskin, Ömer Yılmaz, Şahnaz Çakıralp, Leyla Yüngül, Süheyl ve Behzat Uygur şapka çıkartılacak oyunculuklarıyla sahnede devleşiyorlar.
Ancak hepsinden daha özel bir isim var. 15 yıl sonra sahneye dönerek Nejat Uygur’un ruhuna değen Nejla Uygur. Oyunculuğunun yanı sıra, oğullarının babalarından kalan mirası saygıyla kucaklamalarına ön ayak olmuş, desteklemekle kalmamış içinde yer almış ve hepimize dokunmuş bir başka usta! Performansıyla herkesi büyülediğini de hatırlatalım!
Müzikalin temposu bir an bile düşmüyor. Seyirciyi zekice esprilerle etkilerken, danslar ve muhteşem kostümlerle de görsel bir şölen yaşatıyor “Markopaşa Müzikali”. Sadık Kızılağaç tarafından tasarlanan ve dönemin ruhunu en estetik şekilde yansıtan kostümlere bayıldığımızı da söylemezsek olmaz!
Emek verilmeden büyük başarılara ulaşmak elbette imkansız ancak, görüyoruz ki; Uygur Tiyatrosu emek vermekle kalmamış, inanmış ve adanmışlar bu işe! 27 Mart’tan beri kapalı gişe oynamalarının başka bir açıklaması olamaz zaten değil mi?
Uygur’ların “Markopaşa Müzikali” Nejat Uygur’u saygı, sevgi ve özlemle selamlamıyor mu sizce de?