YAŞAM
Canım Kendim!
Hadi gözlerimizi kapatalım ve en sevdiğimiz yerde olduğumuzu hayal edelim. Burası deniz kıyısında bir yer olabilir ya da en sevdiğiniz sanatçının konseri…
Düşlediğimiz yer neresi olursa olsun biliyorum ki yalnız değiliz. Bazılarımızın yanında eşi, bazılarımızın yanında annesi-babası, bazılarımızın yanında en yakın arkadaşı kısacası çoğumuzun yanında sevdiklerimiz var. Peki bu hayal ettiğiniz yerde hiç yalnız başınıza olmayı düşündünüz mü? Tahmin edeyim bu soruya çoğumuz hayır yanıtını verdik. Çünkü gerçek hayatımızda da sinemaya, tiyatroya, konsere ya da tatile giderken yanımızda hep sevdiklerimiz olsun isteriz. Tabi ki arkadaşlarımızla, dostlarımızla veya ailemizle olmak bizi daha iyi hissettiriyor. Fakat bu durum biz farkında olmasak da bazen bize engel oluyor olabilir.
Şimdi size birkaç soru soracağım ve dürüstçe yanıtlamanızı bekleyeceğim.
Şimdiye kadar hiç arkadaşınız sizinle gelemediği için tiyatroya gitmekten vazgeçtiniz mi?
İşi çıkan arkadaşınızın yerine bir başkasını çağırmayı hiç düşündünüz mü?
Bir kere bile “Aman canım bugün çok yorulmuştum zaten” deyip gitmemezlik yaptınız mı?
Hayatınızda hiç “Gelen gelsin, gelmeyen olursa bile ben yarın o konsere gideceğim.” diye düşünmenize rağmen bunu ertelediniz mi?
Bu sorulara hayır yanıtını verdiyseniz size kocaman bir alkış. Ama cevaplarımız evetlerden oluşuyorsa kendimize sormamız gereken bir kaç soru var demektir. Mesela “Ben bu zamana kadar kendim için ne yaptım?” Başkalarının isteklerine ve seçimlerine mi öncelik verdim? Sizce de artık kendimize hak ettiğimiz değeri ve ilgiyi vermenin vakti gelmedi mi?
Alkışı kapan arkadaşları bir kez daha tebrik ediyorum ve sizi kenara alıyorum çünkü harekete geçirme garantili bir motivasyon konuşması yapacağım kalanlarımıza. Pandemi sürecinde insanın sağlığından, zamanından, psikolojisinden, enerjisinden daha önemli hiçbir şeyin olmadığını zor yoldan da olsa anladık. “Keşke daha çok konsere gitseydim, keşke hep görmek istediğim şu kafeye gitseydim, keşke daha çok müze gezseydim, keşke şu şehri de görseydim” gibi şeyler söyledik hepimiz.
Artık bol “keşke”li günlerden bol “iyi ki”li günlere geçme vakti geldi. Pandemi süreci biter bitmez sağlığımız, psikolojimiz, enerjimiz yerindeyken ve zamanımız varken yapılacaklar listemizdeki maddelere tik atmaya başlıyoruz. Bunları yaparken kimsenin yanımızda olmasını beklemiyoruz. Tabi ki eşimiz dostumuz yanımızda olunca tadından yenmez ama onlar yok diye de hiçbir maddeyi karalamıyoruz. Bundan sonra artık ne diyoruz? “Ertelemek, içimizdeki sesi bastırmak yok” diyoruz. Hele hele hiç olmadık bahaneler üreterek planları iptal etmek hiç yok. Bundan sonra kendi isteklerimize kıymet veriyoruz, kendi başımıza etkinliklere katılıyoruz. Bundan sonra kendimize gerçekten hak ettiğimiz değeri veriyoruz. Çünkü biz varsak hayat var, umut var, hayaller var.
Hepimize bol ✓ ‘li günler diliyorum.