Röportaj

Enver Aysever’le Aykırı Röportaj!

Tiyatrocu, televizyon program yapımcısı, sosyolog, politikacı, ödüllü yazar, edebiyat adamı… İnsanlar onun isminin önüne birçok sıfat getirseler de Enver Aysever, herhangi bir sıfatın yaptığı işin kalitesinin önüne geçmesine izin vermeden, biat kültürüne teslim olmayan genç neslin idolü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Enver Aysever, Türkiye’de bugüne kadar tarz açısından bir ilk olan projesini sahneye taşıyor. Her ne kadar kendisini “aykırı bir adam” olarak görmese de, Aysever’in bu projesi belki de kendisine en çok yakışacak, gösterinin ruhunu temsil edecek isimle adlandırılıyor: Aykırı Kumpanya. Kumpanyanın solisti ise sesi ve güzelliği ile sahneye renk katan şarkı yazarı ve yorumcu Sibel Alaş.

enver_aysever Enver_aysever

Aykırı Kumpanya’da Aysever, Türkiye’nin yakın geçmişini sorgulayan, sosyal ve siyasal olayların derinine inen, bu sorgulama sırasında şiirle, müzikle, edebiyatla, kayıt altına alınan canlı görüntülerle seyircilerin belleklerini tazeliyor. Bunu yaparken kah güldüren, kah ağlatan ve çokça düşündüren Enver Aysever, seyircilerin zihnine ve yüreğine gayet başarılı bir şekilde dokunuyor.

Enver Aysever, Aykırı Kumpanya’da birçok önemli şair, yazar, siyasetçi ve müzisyenden bahsederek, Sibel Alaş’ın da seslendirdiği şarkılarla, seyirciyi farklı düşünceler silsilesi içerisine sürüklüyor. Ayrıca gösteri sözleri Enver Aysever’e, besteleri Sibel Alaş’a ait olan Aykırı Kumpanya, Ahlaksız Soytarı, Yasaklar Yasaklansın ve Kızlı Erkekli şarkıları da yer alıyor. Aykırı Kumpanya’da Enver Aysever’e akustik gitarda Gökhan Büyükkara, klavye ve trompette Fırat Koç, perküsyonda Hüseyin Cebeci, bas gitarda Sinan Gürsoy eşlik ediyor.

Gösteri sonunda Nükhet Duru ve Ali Kocatepe, ünlü Melankoli şarkısını seslendirerek izleyenlere güzel bir sürpriz yaptı.

Gösteri sonunda Nükhet Duru ve Ali Kocatepe, ünlü Melankoli şarkısını seslendirerek izleyenlere güzel bir sürpriz yaptı.

Şarkılı, şiirli, sazlı, sözlü bambaşka bir dünya olan Aykırı Kumpanya, kimi zaman bir Ahmet Kaya şarkısıyla ağlıyor, kimi zaman Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı’yla kahkahalar atıyor, kimi zaman Sabahattin Ali’nin Melankoli’siyle hüzünleniyor.

Biz de Biletix olarak Enver Aysever’i performansı öncesinde ziyaret edip Aykırı Kumpanya’nın oluşum sürecini, geleceğini ve Enver Aysever’in sanat dünyasından etkilendiği isimleri de kapsayan birçok konuda fikrini sorduk. Aysever, bu sorulara kendine has üslubu ve nevi şahsına münhasır “aykırılığı” ile cevaplar verdi.

enver_aysever

Daha önce tarz açısından Türkiye’de benzeri olmayan bir projeyi hayata geçiriyorsunuz. Bu projenin sahneye taşınması altında yatan motivasyon ve sebepler nelerdir? Süreç nasıl gelişti?

“Birkaç sebebi var. Ben yıllarca tiyatro yaptım ve çok yetenekli olmadığım için hiçbir zaman oyunculuk deneyimi yaşamadım. Ama yönetmen ve yazar olarak çok emek verdim ve büyük ustalarla çalıştım. Fakat yıllar geçip hikayeler biriktirdikten sonra ve Türkiye’de bir takım cin fikirli çocukların çıkıp da hikaye anlatıp komikçilik yapmasından rahatsız oldum. Çünkü Türkiye giderek sığlaşıyor ve cahilleşiyor. Oysa Türkiye’nin bellek tazelemeye ihtiyacı vardı. Batı’da kabare formu, ya da insanlara bir hikaye anlatmanın bir adabı, bir üslubu var. Hem güldürürsünüz, hem anımsatırsınız. Dolayısıyla bütün bu olguları bir araya getirerek, kendi içimde çok uzun bir filtremenin ardından bir form geliştirdim. Çok şükür ki Türkiye’de bu işi yapan büyük ustalar, Nevra Serezli ve Filiz Akın gibi çok önemli isimler, sonuçlardan memnun olarak bana geri döndüler. Bu isimler yaptığımız işin özgün ve Türkiye için bir ihtiyaç olduğunu söylediler. Türkiye’nin benliğini tazelerken insanları güldürüyoruz, şarkılar söyletiyoruz; ama bir taraftan da gerçeklerle karşılaştırıp onları kederlendiriyoruz da… Biz gizemle, samimi bir iş yapıyoruz. Bu işi yapmamızın sebebi, benim işim bu. Ben bir edebiyat adamıyım, tiyatro adamıyım. Bir televizyon adamı da olabilirim; ama televizyon adamı olurken edebiyattan da tiyatrodan da çok faydalandım. Ondan sonra da bir başarı söz konusu olduysa bundan dolayı oldu. Aykırı Kumpanya, içinde toplumsal tuhaflıkların olduğu sahici kumpanya olarak da tarif edilebilir.”

Aykırı Kumpanya özellikle genç nesil tarafından oldukça beğeniliyor. Ülkenin dört bir yanında bu gösteriyi izlemek isteyenler var. Bu projeyi Anadolu’nun diğer kentlerine de götürmeyi düşünüyor musunuz?

“Elbette. Bir kere gittiğimiz pek çok yer oldu; ama bu kadar uzaklara gidemedik. Uzaklara gidemeyişimizin sebebi sadece kilometre uzaklığıdır; yoksa yürek uzaklığı değil. Ama baba memleketi Antakya’da, Gaziantep’te ve Mersin’de oynadığımızda insanlar bizi yüreklerine bastılar. Oralar da az buz yerler değil. Ben yazın bu illeri daha da çoğaltarak gitmek istiyorum; çünkü çok ilginç bir şekilde benim yarattığım bu aykırı figür -ki ben aslında öyle aykırı bir insan değilimdir- toplumda, özellikle gençler arasında, çok fazla karşılık buldu. İnsanlar çok sevdi. Bir kere insan gençken her şeyi deneme şansına sahiptir. İnsan genç iken düşündüklerinin ve hayal ettiklerinin peşinden koşma şansına sahiptir. Yaşlandıkça risk artar. O halde genç insanın sevdasının peşinde koşması, sadece bir kadın ya da bir erkeğin peşinde koşması değil, bir de bu tutkularının peşinden koşmasıdır. İnsanlar yaparak öğrenirler. Ben yaparak öğrenen insanlara çok saygı duyarım. Ben yaparak öğrendim, yanılarak başarılı oldum. Çünkü yanılmak da insana çok katkı veriyor.”

Gerek ülke gündemi, gerek televizyon programları, gerek Aykırı Kumpanya, çok yoğun bir ajandanız var. Bu yoğunlukta İstanbul’daki etkinlikleri takip edebiliyor musunuz? Tiyatroya, sergiye, konsere ya da başka etkinliklere gitme fırsatınız oluyor mu?

“Ben Biletix’in müşterilerinden biriyim diyebilirim. Tabi çok davetiye geldiği için Biletix’in davetiyeli müşterilerinden biriyim. :) İstediğim yoğunlukta gidemiyorum. Ama tutkulu olduğum bir alan var ve onu da ıskalamıyorum: O da klasik müzik konserleri. Yani en çok konser bölümünde etkinim. Dünya starlarını Türkiye’de izledik, dünyada da izliyoruz. Ve Türkiye’de salon koşulları hariç, izleyicilerin ilgisi ve ekonomik koşullar olarak çok uygun olduğunu düşünüyorum. Biletix bu anlamda da bize iyi bir organizasyon yapıyor, geniş bir platform sunuyor.”

Türkiye’ye gelmesini ve canlı performansını izlemek istediğiniz bir grup ya da sanatçı var mı?

“Benim klasik müzikte mutlu olduğum ve hayal ettiğim pek çok isim ülkemize geldi. Ben bir Bartoli hayranıyım. Çok önceleri ülkemize Philippe Jaroussky de gelmişti. Çok etkilenmiştim. Bu ikisinin bir daha gelmesi şart… Bu isimler gerçekten birer yıldız. Mesela Madonna’nın gelmesi beni ilgilendirmiyor. Bir 20 sene önce ilgilendiriyordu. Çünkü bir statta 100 bin kişinin arasında karınca gibi görünen bir Madonna’yı açıkçası merak etmiyorum.”

Bu gösteriyi izledikten sonra hayata bakış açınız değişecek!

Bu gösteriyi izledikten sonra hayata bakış açınız değişecek!

Enver Aysever’le Aykırı Kumpanya devam ediyor! Bu aykırı adamın gösterisini kaçırmak istemiyorsan, Biletix’ten biletini almayı unutma!