Röportaj

Röportaj | Tekrar Bir Arada: TiyatroAdam Ekibi

Uzun bir aradan sonra sahneye çıkan sanatçılarla yaptığımız röportaj serisine, TiyatroAdam oyuncularından Berk Yaygın, Deniz Özmen ve Süleyman Sucuoğlu ile devam ediyoruz. Bu sezon sergileyecekleri Einstein’ın İhaneti oyununu tiyatroseverlerle buluşturacak olan ekip, pandemiden sonra sahne deneyiminin kendilerine ne ifade ettiğini anlattı.

Sahneye çıkmadan hemen önce neler hissettiniz?

Sahneye çıkmadan hemen öncesindeki anlar, bir sahne sanatçısı için normal şartlar altında bile duyguların, heyecanın çok yüksek olduğu anlardandır: Gerginlik üst seviyededir, kalp atışları hızlanır, vücut ısısı artar, sonra bir terleme, bir titreme… Böyle anlatınca bu bir hastalık, bir işkenceymiş gibi geliyor kulağa :) ama aslında mesleğimizin en keyifli anlarındandır bunlar.
Sahne arkasında o anda her şeyinizle var olduğunuzu hissedersiniz, mesleğinize olan sevginizi ve inancınızı hatırlarsınız. Sizi sahneye iten şey de tam olarak budur aslında. Hatta bu heyecan bir çeşit bağımlılık bile yapar sahneye çıkan sanatçılarda. :)
Pandemi döneminde sahnelerin kapalı kaldığı o “uzun ayrılık”tan sonraki ilk oyunda da sahneye çıkmadan hemen önce işte bu heyecan ikiye, hatta üçe, beşe katlanmıştı. Kalp atışları kulaklarda hissediliyor ve az sonra sahneye çıkacak olmanın mutluluğu her şeyin önüne geçiyordu. Az sonra oynayacağımız oyundan çok büyük keyif alacağımız düşüncesi sarmıştı içimizi.

Sahneye çıktığınızda neler hissettiniz?

Sahneye çıktığımız an hiç korku ya da kaygı duygusu yoktu. Ne kadar da özlemişiz, ne kadar da keyifliyiz diye düşünüyorduk sadece. Çok özlemiştik.

Sizce öncesine göre bir fark var mıydı? Çalışanlarda, seyircilerde, ortamda ve enerjide?

Kesinlikle hem biz hem seyircimiz, herkes çok farklıydı, herkes müthiş bir özlem duygusu içindeydi. Ve bu birlikteliğin, bu buluşmanın kıymetini herkes bir kez daha fark etmişti. Hem bizde hem de seyircimizde birlikte olmanın sevinci yanında alttan alta bir hüzün vardı. Bu süreçte oynanamayan oyunların, açılamayan perdelerin, kapanan tiyatroların hüznüydü bu belki de. Seyircinin oyun sırasındaki reaksiyonlarından ve oyundan sonraki yorumlarından da anlaşılıyordu bu…

Gösterinin sonunda yaşadığınız duyguyu nasıl tarif edersiniz?

Sanırım oyundan 3 saat sonra ancak kalp atışlarımız normale dönebildi. Selam için seyircimizin karşısına çıktığımızda öyle bir enerji vardı ki salonda: Hepimiz çok mutluyduk, hepimiz çok hüzünlüydük, hepimiz çok coşkulu, hepimiz çok buruktuk. Tarif etmesi güç, içi içe geçmiş duygular bütünüydü diyebiliriz. Bir balkan filminin içindeydik sanki; sahne çok hüzünlüydü ama çalan müzik 9/8’likti.  :)

Einstein’ın İhaneti oyununu 9 Eylül’de Kadıköy Belediyesi Selamiçeşme Özgürlük Parkı Amfi Tiyatro’da izleyebilirsiniz.