MÜZİK
Norveçli peri AURORA, İstanbul’u ışıkla doldurmaya geliyor!
Kuzeyin masalsı sesleri İstanbul semalarında yankılanacak: Aurora, büyüleyici sahne enerjisiyle seni bekliyor! Alternatif müziğin mistik yıldızı, 6 yıl aradan sonra İstanbul’da sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor...
Doğadan ilham alan vokali, teatral performansları ve duygulara dokunan şarkılarıyla tanınan Norveçli sanatçı, 12 Temmuz’da KüçükÇiftlik Park’ta sahne alacak.
Gecenin atmosferi kadar sahne büyüsüyle de iz bırakan Aurora’nın dünyasına gel, birlikte kısa bir yolculuk yapalım.
Alternatif müziğin kutup yıldızı: Aurora kimdir?
Tam adıyla Aurora Aksnes, 1996 yılında Norveç’in Bergen yakınlarında, doğayla iç içe bir kasabada dünyaya geldi.
Sessiz göller, sisli dağlar ve uzun gecelerle büyüyen bu çocukluk, onun müziğine de hem huzurlu hem de karanlık bir atmosfer kazandırdı. Küçük yaşlarda piyano çalmaya başlayan Aurora, henüz 16 yaşındayken ilk şarkılarını yayımlayarak dikkat çekmeye başladı. Doğaya olan bağlılığı, yalnızlıkla kurduğu bağ ve duygularını saklamayan şarkı sözleri, onu kısa sürede müzik sahnesinde farklı bir yere taşıdı.
Aurora’nın vokali, çoğu zaman Björk, Florence Welch ya da Kate Bush gibi isimlerle kıyaslanıyor; ama o, bu benzetmelerin ötesinde kendi evrenini kurmuş bir sanatçı. Müziğinde hem kırılganlık hem de başkaldırı var. Sahnedeki duruşu, dansları ve teatral anlatımıyla klasik pop kalıplarını yıkarak dinleyicisini duygusal ama aynı zamanda spiritüel bir yolculuğa çıkarıyor.
Aurora bugün yalnızca bir müzisyen değil, aynı zamanda hislerini müziğe dönüştüren bir hikâye anlatıcısı…
Runaway ile başlayan yolculuk
Aurora’nın uluslararası sahnedeki yükselişi, 2015 yılında yayımladığı “Runaway” ile başladı. Şarkı yayımlandıktan yıllar sonra TikTok’ta viral olarak yepyeni bir nesle ulaştı ve Aurora’yı dünya çapında bir fenomen hâline getirdi.
Sanatçının diskografisi, 2016 çıkışlı All My Demons Greeting Me as a Friend, 2019’da gelen A Different Kind of Human, 2022’de yayımlanan The Gods We Can Touch ve en son 2024 tarihli What Happened to the Heart? ile zenginleşti. “Cure For Me”, “The Seed” ve “Exist for Love” gibi parçalarıyla Aurora; iklim değişikliği, kimlik, sevgi ve direniş gibi temaları hem şiirsel hem de politik bir dille sahneye taşıdı.
Aurora’nın sahnede anlattıkları bir şarkıdan fazlası
Aurora’yı sahnede izlemek sadece müzikal bir deneyim değil; aynı zamanda güçlü bir duruşa tanıklık etmek gibi. Çünkü o yalnızca bir sanatçı değil, iklim krizinden kadın haklarına, insan ruhunun kırılganlığından doğayla kurduğumuz bağına kadar pek çok konuda sesini yükselten biri. Bu mesajlar, sahne tasarımından şarkı aralarındaki konuşmalarına, danslarına kadar her şeye yansıyor.
Konserleri bir tür içsel uyanış gibi geçiyor. “The Seed”i söylediğinde arka fonda yanan ormanlar beliriyor; “Cure For Me” çaldığında ekranda beden algısı ve özgürlükle ilgili cesur görseller dans ediyor. Sahne bir anda hem müzik hem fikir hem de duyguya dönüşüyor.
Bu yüzden Aurora konseri sadece bir gece değil, izleyenin zihninde yankı bırakan bir deneyim hâline geliyor.
12 Temmuz’da bir yaz gecesi Aurora’yla aydınlansın, hissettiklerin kelimeleri aşsın!
Aurora, 12 Temmuz Cumartesi gecesi İstanbul KüçükÇiftlik Park’ta, 6 yıl aradan sonra İstanbul’daki hayranlarıyla yeniden buluşuyor.
Epifoni organizasyonu ve +1’in katkılarıyla gerçekleşecek bu büyülü gecede, doğanın sesini, duyguların derinliğini ve sahnenin tüm renklerini bir arada yaşayacaksın.
Müziğin fısıldadığı, rüzgârın dans ettiği bir atmosferde yerini almak istiyorsan, geç kalmadan biletini Biletix üzerinden al!