MÜZİK
Filmekimi 2019 Programından Spoiler İçermeyen Liste!
4 -13 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Filmekimi programına göz atın.
Yılın en sevdiğimiz zamanı “film festivali” kelimelerini kullanmaya başladığımız zamanlar! Şimdi kafanızı dizilerden kaldırın ve 4 -13 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Filmekimi programına göz atın. Beğendiğiniz filme hala bilet bulma şansınız var ama eğer Parazit gibi biletleri anında tükenen bir filme gitmek istiyorsanız seans saatinden 1 saat önce Biletix gişesinde sıraya girerek son dakika biletlerinden yararlanabilirsiniz.
Boyalı Kuş / The Painted Bird
Jerzy Kosinski’nin tanınmış romanı Boyalı Kuş’un ilk defa raflardan sinemaya taşınıyor! Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan filmin yönetmeni Václav Marhoul metnin özünde şiir bulunduğunu, etrafı dehşetle sarılı olmasına rağmen Çocuk’un özünün güzel kaldığını söylüyor. Boyalı Kuş, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru çorak, ilkel Doğu Avrupa’da bir yerde, yalnız bir çocuğu izliyor. Kimsesiz kalan Çocuk köyden köye çiftlikten çiftliğe geçiyor; cahil, hoşgörüsüz, acımasız sivil ve askerlerle karşılaşacağı sonu belirsiz bir yolculuk sürdürüyor. Duygularınızı kontrol etmekte zorlanacağınız bu filme girmeden çantanıza mutlaka mendil atın.
Acı ve Zafer / Dolor Y Gloria
Almodóvar’ın yeni filmi gelmiştir! Son çalışmalarında absürdlüğün dozunu iyice arttırıp hayranlarını biraz üzen yönetmen tanıdığımız sulara geri dönmüş. Başrollerindeki yönetmenin fetiş oyuncusu Banderas’a Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandıran Acı ve Zafer, Cannes’da eleştirmenlerin yıldız tablosunda en tepeye yerleşti ve izleyicilerin de olağanüstü övgüsüyle karşılandı. Oyuncularının hayranlık uyandıran performanslarının yanı sıra, canlı renklerin öne çıktığı görüntü yönetimi, aile bağlarının anlamıyla aşkın derinliğini işleyen sıcacık hikâyesiyle de gönüllerin Altın Palmiye’sini kazandı. Pedro Almodóvar’ın kendi yaşamından esinlenerek senaryosunu yazıp yönettiği Acı ve Zafer, yaşlandıkça eski şaşaalı günlerinin özlemini daha sık çeken dünyaca ünlü bir yönetmenin 1960’lardan günümüze yaşam öyküsünü çok duygusal ve çok kişisel bir bakış açısıyla anlatıyor. Elbette, Acı ve Zafer’i özel yapan durumlardan biri de Banderas’ın yönetmen rolünü üstlenerek yıllardır birlikte çalıştığı Almodóvar’ı canlandırması.
Lucy in The Sky
Bilimkurgu meraklılarının merakla beklediği Noah Hawley filmi gelmiştir! Legion, Fargo gibi sıradıı dizilere imza atan senaristin zihnindeki rahatsız düşünceler bu defa beyaz perdeye yansıyor. Dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan ve gerçek olaylardan esinlenen bu ilginç bilimkurguda astronot Lucy’yi Natalie Portman canlandırıyor. Filme adını veren Lucy Cola, görevi icabı çok uzun süre uzayda kalmış bir astronotun dünyaya döndüğünde uyum sağlayamamasının izinden giderken zihnin karanlık noktalarına uğruyor.
Zombi Çocuk / Zombi Child
Fransa’dan zombilere farklı bir bakış! Öldükten sonra dirilerek geri dönen Haitili köle Clairvius Narcisse’in “gerçek hikâyesinden” esinlenen film, 1962’de Haiti’de tarlalarda başlıyor, 55 yıl sonra Paris’te prestijli bir yatılı okulda devam ediyor. Saint Laurent ve Nocturama filmlerinden tanıdığımız yönetmen Bertrand Bonello, filmin ilk gösterimini Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yaptı. George Romero’nun filmlerinden şekillenen “zombi” cinsinden daha farklı bir zombiyi anlatılırken Fransız Yeni Dalgası’nın estetiği kullanılmış. Sömürgeciliğin acı dolu mirasını ve ırkçılığın hâlâ silinmeyen izlerini hem korku öğeleri, hem de Rihanna şarkıları içeren farklı bir tarzla anlatılmış ve özgün bir film ortaya çıkmış.
Vivarium
Ormanda geçen, bir nevi ağaç gerilimi Without Name ile 2016’da sinemada adını duyuran reklam filmi yönetmeni Lorcan Finnegan, tüyler ürpertici bir hikâyeyle beyazperdeye dönüyor. Genç çift Gemma ve Tom, ilk kez ev sahibi olmak için bir emlakçıyla görüşürler. Ancak ilk baktıkları evde mahsur kalırlar, üstüne üstlük büyütmeleri için kendilerine sevimli fakat tuhaf bir bebek teslim edilir. Toplum tarafından normal olarak kabul edilen normlar üzerine acımasız eleştiriler yapan film Alacakaranlık Kuşağı ile Black Mirror arasında bir yerde duruyor. Gündelik hayat kabuslarını sevenlere…
Dağ Evi / The Lodge
Goodnight Mommy / Ölümcül Oyun ile gerilim türüne bir nevi “ana korkusu” alt türünü getiren ikili Veronika Franz ile Severin Fiala bizi ailemizden soğutmak için yine bir araya gelmiş :) Sundance’te ilk gösterimini yapan film, iki çocuk ve müstakbel üvey annelerinin tipi yüzünden bir dağ kulübesinde mahsur kalışlarının hikayesini anlatıyor. Bolca psikolojik gerilimin, ağır ağır yükselip tavan yaptığı, beklenmedik sürprizler ve huzursuz edici atmosferiyle aile sırları, belirsizlikler, doğaüstüne de göz kırpan öğelerle nefes kesici bir gerilim var karşımızda.
The Laundromat
Pulitzer ödüllü araştırmacı gazeteci Jake Bernsteinın Secrecy World adlı kitabından uyarlanan The Laundromat’ın yönetmenliğini her filminde yeni bir biçimsel arayışa giren Steven Soderbergh üstlenmiş. Çin, Meksika, Afrika ve Karayipler’de Mossack Fonseca’nın üst düzey patronlarına ait sırları ortaya çıkaran gazetecilerin hikâyesini üzerinden vergi kaçakçılığı, rüşvet ve yasadışı olayların nasıl dünyanın yozlaşmış finansal sistemini desteklediğini gözler önüne seriliyor. Oyuncu kadrosundaki Gary Oldman, Antonio Banderas, Meryl Streep gibi yıldızlardan gözünüz kamaşmazsa hikayeyi takip edebilirsiniz.
Üzgünüz Size Ulaşamadık / Sorry We Missed You
En güzel işçi filmlerinin yönetmeni Ken Loach, uzun yıllardır birlikte çalıştığı Paul Laverty’nin senaryosunu yazdığı Üzgünüz Size Ulaşamadık filmiyle festivalde. Newcastle’da sözleşmeli çalışanların sıkıntılarını merkeze aldığı iki çocuklu bir aile üzerinden anlatan film film, Mayıs ayında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı. Loach usta bizi yine yanıltmamış ve hayatın gerçeklerine acı -tatlı bir bakış atan naif bir hikaye anlatmış.
Tavşan Jojo / Jojo Rabbit
Kendi adı dışında bütün filmografisini rahatlıkla telaffuz edebildiğimiz Taika Waititi o güzel mizahını, ünlü oyuncularla birleştirip Toronto Film Festivali’nde izleyicilere servis etmiş. İkinci Dünya Savaşı’nda, Nazi iktidarındaki Almanya’da geçen hikayede normal olan hiçbir şey yok! Tek arkadaşı hayali bir Hitler olan küçük bir Alman çocuğunun tavan arasında saklanan ve hayali olmadığını düşündüğümüz Yahudi kızla dostluğu anlatılıyor. Bu arada yönetmen Scarlett Johansson, Sam Rockwell gibi yıldızların yanında Hitler rolünü kimseye kaptırmamış.