Sanat

Kara kaplı defter açılıyor: Kürk Mantolu Madonna tiyatro sahnesinde!

Sabahattin Ali’nin yılları aşıp gelen eseri Kürk Mantolu Madonna, tiyatro sahnesine taşınıyor!

‘’Göreceksiniz ya, ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım.’’

1943’te okuyucu ile buluşan Kürk Mantolu Madonna, oldukça çarpıcı bir aşk hikâyesini anlatıyor. İlk kez Hakikat gazetesinde tefrikalar hâlinde yayımlanan roman, bu kez Taner Barlas tarafından oyunlaştırılarak sahneye aktarılıyor.

Oyundan sonra aklınızı cevapsız soruların kurcalamaması için romanın dar sokaklarında kısa bir tura çıkalım…

Bir Sabahattin Ali klasiği: Kürk Mantolu Madonna

1940-41 yılları arasında 48 bölüm olarak gazetede yayımlanan Kürk Mantolu Madonna, ilk kez 1943’te Remzi Kitabevi tarafından basıldı.

Kitabı yazdığı dönemde birçok zorlukla yüzleşen yazar, yine de pes etmedi. Roman için ilk olarak Lüzumsuz Adam ismini düşünse de sonrasında vazgeçti. Pertev Naili Boratav’a göre ise bu roman aslında bir öyküydü ve ismi de Yirmi Sekiz’di.

Birçok zorlukla yüzleşen, aksiliklerle mücadele eden Sabahattin Ali, sonunda Türk edebiyatına damga vuracak bir roman kaleme almıştı… Sinema ve tiyatro uyarlamalarıyla okuyucuları olduğu kadar izleyicileri de etkilemeyi başaran roman, başından geçen onca soruna rağmen bir klasik olmayı başardı!

Peki, ne anlatıyor bu Kürk Mantolu Madonna?

Kürk Mantolu Madonna’nın hikâyesi

Romanın baş kahramanları, Raif Efendi ve Maria Puder.

Yazar, Raif Efendi’yi içine kapanık, sessiz ve dış dünyadan uzak bir karakter olarak betimliyor. Uğradığı haksızlıklara karşı gelemeyen Raif Efendi, mutsuz bir evlilik yapmış ve kendisi dışında herkesi mutlu edecek bir hayat yaşamış.

İşte tüm bu duygular, Raif Efendi’yi Berlin seyahati sırasında ziyaret ettiği bir sergide yakalıyor!

‘’Berlin’de yalnızsınız değil mi?, dedi. Tamamen yalnızım… Ama Berlin’de değil…

Bütün dünyada yalnızım… Küçükten beri.’’

Sergideki bir otoportreye hayran kalan Raif Efendi, oracıkta platonik bir aşka kapılıyor. Gördüğü büyüleyici resmi ise ünlü Madonna delle Arpie isimli bir tabloya benzetiyor.

Raif Efendi’nin hayranlığı, onu hikâye boyunca sürekli sergiye sürüklemeye devam ediyor…

Kendisi tabloyu hayranlıkla izlerken gizemli bir göz de uzaktan bizim Raif Efendi’yi seyrediyor: Maria Puder.

Tablonun sahibini kanlı canlı karşısında gören Raif Efendi, hayatı boyunca hiç yaşamadığı bir fırtınanın içerisine atlıyor böylece…

Devamı ise sürpriz… Çünkü hikâyenin kalanını tiyatro sahnesine taşıyoruz.

Kürk Mantolu Madonna sahnede!

Sabahattin Ali’nin zihninden çıkan Kürk Mantolu Madonna, Taner Barlas tarafından oyunlaştırılarak tiyatro sahnesine taşındı.

Oyunun yönetmen koltuğunda da oturan Taner Barlas, yılları aşan bu aşk hikâyesini izleyiciyle buluşturuyor. Oyunun dekor ve ışık tasarımlarını ise M. Nurullah Tuncer üstleniyor.

İzleyenleri tarihin tozlu sayfalarında bir yolculuğa çıkaran kostüm tasarımları ise Esra Enis Kesicibilek’e ait. Dramaturg koltuğunda ise Ekin Aksu oturuyor.

Oyunun sahne arkası kadar oyuncu kadrosu da bir hâyli güçlü.

Sahnede Taner Barlas, Ekin Aksu, Kıvanç Kürkçü, Şebnem Özinal ve Ceren Benderlioğlu’nu izliyoruz.

Şubat ve Mart ayları boyunca sahnede olacak olan oyunun ziyaret edeceği duraklar ise şöyle:

  • 3 Nisan: Caddebostan Kültür Merkezi Büyük Salon, İstanbul
  • 10 Nisan: Trump Sahne, İstanbul
  • 12 Mayıs: Ankara Sanat Tiyatrosu, Ankara
  • 22 Mayıs: İzmir AKM Yunus Emre Salonu, İzmir

Maria Puder ve Raif Efendi’nin öyküsüne tanıklık etmek için biletlerinizi şimdiden almayı unutmayın.

‘’Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiçbir şeyin değişmesine imkân yok, lüzum da yok.’’