MÜZİK
Preview
Bir Gitar Efsanesi Olarak Jimi Hendrix
Gitarın dili olsa da konuşsa...
Jimi Hendrix’in en verimli dönemlerine Woodstock’ın çiçek çocukları şahitlik etti. Çünkü gitarı konuşturduğu zamanlar 67-70 yılları arasına denk geliyor.
Deneyselliği yeteneğiyle köpürttüğü için gitarı başka boyuta taşıdı ve gitar çalan herkese ilham verdi. Müzisyenleri etkilemeye hala devam ediyor diyebiliriz. Hatta artık ikonlaştığını, belki de ilahlaştırıldığını itiraf etmek gerek.
27’ler kulübündeki herkes gibi onun da yaşam tarzı, müzikal yeteneğinin önüne geçti. Kafasındaki bandana ve tercih ettiği kıyafetler bile eleştirildi. Bunların hepsini rock starlığın bedeli olarak yorumlayıp geçebiliriz. Zaten 27’ler kulübü müzik tarihinin en çok konuşulan, en çok eleştirilen ama aynı zamanda fazlaca övülen topluluğu değil mi? Uyuşturucu alışkanlıkları yüzünden sahneye erken veda eden müzisyenler, muhtemelen nesiller boyunca konuşulmaya devam edecek.
Sanatta, müzikte, sinemada yetenekten daha önemli bir değer varsa o da özgünlüktür. Gitarı hem bu kadar özgün çalabilen hem de gitara bu kadar hakim olabilen Jimi, belki de deliliği sayesinde müzik tarihine imzasını attı. 3-5 yıl gibi kısa vadede bu kadar sükse yapması, onun asla azalmayan sahne enerjisiyle alakalı muhtemelen.
Jimi’nin yeteneği nesilden nesile konuşulmaya devam edecek demiştik. Tıpkı Nigel Kennedy gibi yeteneği kanıtlanmış bir keman virtüözünün Jimi Hendrix notalarına kemanıyla hayat vermesi gibi… 70’li yılları günümüze taşıyan Nigel Kennedy, bu konseptiyle janralar arası bir alan yaratmış oldu. Rock’n Roll’un ruhunu keman tellerinde yaşatma fikri sizi de etkiliyorsa, 21 Ekim’de Volkswagen Arena’da ağırlayacağımız Nigel Kennedy’nin “Jimi Hendrix Project” temalı konserini mutlaka takvimlere ekleyin.