MÜZİK

Arabesk Kültürü Nereye Dayanıyor?

"Herkesten bir anı saklar bu yollar.” | Müslüm Gürses

1960’lı yılların son çeyreğinde tam anlamıyla ortaya çıkan “Arabesk Kültürü”, doğu ile batı sentezi olarak müzik literatürüne girmiş. Fransızca’dan Türkçe’ye geçen “Arabesk”, “Araplara özgü, Arap biçiminde olan” anlamına gelse de bizim için 80’lerden sonra pek de bu anlamı ifade etmemeye başladı.

Arabesk, dönemin çocukları – gençleri – yaşlıları için bir hayat tarzı oldu. Nasıl mı? Başlarda günlük dertler, umutsuz aşklar ve hayattaki başarısızlıklar gibi çeşitli konuları işleyen arabesk müzik, zaman içerisinde yüzünü gurbet kültürüne döndürmüş, bu sayede bireysel buhranlardan toplumsal sorunlara tüm olumsuzlukları anlatır hale geldi.

Göç Rüzgarları

Arabesk müziğin göçmen kültürü ile kucaklaşması şarkıların hikayesini de etkilemiştir. Köyden kente göçün anlatıldığı şarkılarda önemli bir konu başlığı dikkat çeker: Gurbet. Aileye, sevgiliye ve memlekete duyulan özlem; bu müziğin toplumsal popülerliğini kuvvetlendirir. Kente göç ile meydana gelen yabancılaşma, ünlü sanatçıların şarkıları ile döneme damgasını vurmuştur.

“Gurbeti kendime bir mekan edip,
Yılları saymayı ben mi istedim?
Ayrılıp dostlardan ayrılıp senden,
Mahzunca kalmayı ben mi istedim?”

Arabesk Kültürünün Temsilcileri

Köklü geçmişi, hayat hikayesi ve unutulmaz eserleri ile modern Türkiye’yi de etkisi altına alan sanatçı; hiç kuşkusuz Müslüm Gürses. Verdiği derin mesajlar ile insanların sesi olan Gürses, yaşanan olumsuz olaylar nedeniyle medya tarafından uzunca bir süre yargılandı. Usta sanatçı şarkılarında başarısızlık, umutsuzluk ve kader gibi sorunlardan bahsetmiştir. Toplumdan dışlanan insanların ortak sorunlarına seslenen Gürses, gecekondu çevrelerinde en çok dinlenen sanatçılardan biri olarak dikkat çeker.

Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses ve Azer Bülbül de bu derin kültürü şehre taşıyan isimler arasında yer alır. Ekonomik sıkıntılar çeken insanların sahiplendiği arabesk müzik, yalnızlaşmanın anlatıldığı şarkılar ile günümüzde şehirli insanları da içerisine çekmeye başladı.

Hatta bu kültürden etkilenen pek çok yeni nesil sanatçı olduğunu da söyleyelim. Son dönemlerde yerli sahnenin en sevilenlerinden Jakuzi, Gaye Su Akyol gibi isimlerinde oryantalist ögeler duymak mümkün. Belki de ileride bu günlere dönüp baktığımızda bu günleri Yeni Nesil Arabesk dönemi olarak hatırlayacağız kim bilir…

Gaye Su Akyol - Gamzedeyim Deva Bulmam - Live (Rakınrol Musiki Cemiyeti)

Eğer arabesk müziğin derin kültürü ilginizi çekiyorsa Uğur Aslan’ın sahnelediği “Afara Müzikali”ni anlatan içeriğimizi incelemeyi unutmayın.

Bir Arabesk Müzikali – Afara Uğur Aslan