YAŞAM

1700 yıllık tarih: Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, ziyaretçilerini 1700 yıllık gizemli bir serüvene çıkarıyor. Üstelik haftanın her günü!

Dünyanın en önemli tarihi miraslarından biri olan Ayasofya’nın geçmişine dokunmaya ne dersiniz?

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, yeni nesil teknolojileri kullanarak tarihe ışık tutuyor. Binlerce yıllık geçmişe sahip olan kültür merkezinde, geleneksel müzelerden çok daha farklı, hatta büyüleyici bir deneyim sizleri bekliyor…

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi hakkında bilmeniz gerekenler

Ayasofya’nın yani İstanbul’un tarihine ışık tutan müze, statik müzecilik anlayışından oldukça uzak. Yeni nesil bir bakış açısıyla tasarlanmış olan müzede, 1700 yıllık serüvenin gizemli sayfaları arasında gezeceksiniz.

İlk kez Temmuz 2023 yılında ziyaretçiye açılan müze, kapısından girdiğiniz anda sizi bambaşka bir dünyaya ışınlayacak…

Turun ilk ayağı, tam 15 dilde sesli anlatım yapabilen kulaklıklarla başlıyor. Giriş bölümünde ziyaretçileri, son teknolojiler kullanılarak hazırlanan görsel panolar karşılıyor. İşitsel anlatılarla desteklenen bu bölümde, 1700 yıl öncesine uzanan nefes kesici bir zaman yolculuğu başlıyor aslında. Çünkü müze, Ayasofya’nın tarihi kimliğini kronolojik olarak ziyaretçilere sunuyor.

Asansörle ulaşılan 2. ve 3. katlarda da aynı görsel ve işitsel anlatılar devam ediyor. Her deneyim salonunda onlarca ressamın, bestecinin, müzisyenin, dijital tasarım ve sahne tasarım sanatçısının emekleri göze çarpıyor. Dönemlere ayrılmış olan deneyim salonlarında kullanılan müzikler ve görseller ise 1700 yıllık gizeme tanıklık edebilmeniz için tarihe paralel olarak ilerliyor.

Ses mühendisleri tarafından tasarlanan ambiyanslar ise Ayasofya’nın geçmiş sayfalarında kaybolabileceğiniz kadar gerçekçi. Sergiyi gezerken kulaklıklardan dinlediğiniz sesler ise Selçuk Yöntem ve Gülen Karaman’a ait.

Ayasofya Tarihi Müzesi | Dijital Bir Tarih Deneyimi

Müzenin katmanları: Dört önemli dönem

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi’nde, ilk defa sergilenen tarihi eserler, bilgi köşeleri ve görsel panolar başta olmak üzere onlarca deneyim salonu bulunuyor.

Ayasofya’yı merkeze alan müzenin kronolojik anlatısı ise 4 bölüme ayrılıyor:  Kilise dönemi, cami dönemi, müze dönemi ve yeniden cami dönemi.

Kilise dönemi

Müzenin kilise bölümünde İmparator I. Konstantinus’un bronz sikkesi, II. Ayasofya’ya ait buluntular, altın sikkeler, damgalı tuğlalar, mozaikler ve Latin Krallığı döneminde basılan paralar gibi birçok eser bulunuyor. Üstelik eserlerin birçoğu ilk kez ziyaretçiyle buluşuyor.

Cami dönemi

Cami bölümünde ise kilisenin camiye dönüştürüldüğü fetih yılları tasvir ediliyor. Fatih Sultan Mehmed’in gümüş sikkesi, sebil tas, Ayasofya Risaleleri, Kur’an-ı Kerim’ler, hat levhaları ve madalyalar ise cami bölümünün en dikkat çeken eserlerinden sadece birkaçı.

Müze dönemi

Ayasofya’nın müze dönemini anlatan salonlarda ise İkona ve Kilise Eşyaları Koleksiyonu’ndan özel parçalar sergileniyor. Kemik Mahfazası, Mukaddes Kemik Kutusu, kutsal eşyalar, sikkeler, tören kıyafetleri ve litürjik eşyalar ise müze döneminin öne çıkan parçaları arasında yer alıyor.

‘’Yeniden Cami’’ dönemi

Müzenin ‘’Yeniden Cami’’ bölümünde Temmuz 2020 tarihinde müzenin yeniden ibadete açılması anlatılıyor. Fatih Sultan Mehmed’in vakfiyesi ise bu bölümün en önemli eseri olarak tanımlanıyor. Ziyaretçilerin dikkatini çeken diğer parça ise Zer-endûd hat levhanın özgün baskısı.

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi’ni ziyaret edin!

Ayasofya’nın inşa edildiği ilk tarihten günümüze ulaşan 1700 yıllık tarihi, Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile deneyimlenebilir bir serüvene dönüşüyor!

Tarihi Sultanahmet Meydanı’nda ziyaretçilerini bekleyen müze, haftanın her günü 08:00 – 18:00 saatleri arasında kapılarını aralıyor.

Sultanahmet Meydanı’nın kalbinde, Ayasofya’ya birkaç dakika mesafede bulunan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor ve dünyanın en önemli simgelerinden, en eski mabetlerinden biri olan Ayasofya’nın esrarengiz güzelliğini birçok duyuyla hissederek yaşama imkânı sunuyor.

İstanbul’un gizemli tarihini keşfetmek için biletlerinizi şimdiden alın ve sınırların ötesinde bir müze deneyimine hazır olun!

‘’İnsan zeminden tavanına baksa, yıldız dolu gök görünür ve tavanından zeminine baksa dalgalı bir deniz görünür.’’