YAŞAM
Sıkça Takip Ettiğimiz Astrolojinin Kökeni Nereye Dayanıyor?
Popülaritesini hiç kaybetmeyen astrolojinin temelinin nerden geldiğini merak ediyorsanız okumaya devam edin...
Bu hafta burcunuzu neler bekliyor? Bu ay aşkı bulacak şanslı kişiler kimler? Yılın en şanslılarını açıklıyoruz! Tüm bu klişe cümleleri hepimiz duyduk. Belki de günlerimizi bu bilgilere göre değerlendirip yeni kararlar aldık. Ya astroloji aslında bu anlama gelmiyorsa?
Astroloji Nedir?
Astroloji, gök cisimlerinin insan yaşamı üzerindeki etkilerini inceleyen ve “sözdebilim” olarak değerlendirilen bir araştırma koludur. Kökeni çok eskilere dayanan bu metot, Yunanca ‘’yıldız’’ anlamına gelen astro ve ‘’bilgi’’ anlamına gelen logos kelimelerinden türemiştir. Hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan astroloji, günümüzde de popülerliğini korumaya devam ediyor. Peki, astroloji aslında ne?
Astrolojinin Kısa Tarihi
En kısa tanımıyla astroloji, sadece gökyüzüne bakarak gelecek hakkında fikir sahibi olmak demek. Bilgiye ulaşmanın oldukça zor olduğu eski zamanlarda gökyüzü insanlar için birçok şeyin cevabıydı. Felaketleri, savaşları ve bazen de gündelik sorunları çözüme kavuşturmak için gök cisimlerini takip etmek uygulanabilecek en kolay çözümdü. Astroloji olarak adlandırılan bu ilk çalışmalara Mezopotamya topraklarındaki Babil ve Asur uygarlıklarında rastlandı.
Mezopotamyalılar, gökyüzünde gördükleri tüm cisimleri kaderlerini ve geleceklerini etkileyen tanrılar olarak kabul ettiler. Öyle ki gök olaylarının kayıtları tutulmaya başlandı. Bu kayıtlar kraliyet mensuplarına akıl vermek amacıyla da kullanıldı. Yazıdan önceki geçmişi bilinmeyen astroloji çalışmaları, ‘’kraliyet sanatı’’ olarak yıllarca kabul gördü. Uzun yıllar boyunca devlet idaresinden bilimsel çalışmalara kadar pek çok alana kaynaklık eden astroloji, 17. yüzyılla birlikte gerçekliğini yitirmeye başladı.
Batı toplumları tarafından kabul edilen ve bugün hala milyonlarca insan tarafından takip edilen astrolojinin kaynağı ise Eski Yunan. Fakat ilk zamanlarda astroloji gelecekten haber veren kehanetlerle birlikte anılmıyordu. Astrolojinin Eski Yunanlılar için tek karşılığı hava durumuydu. Mezopotamyalılardan etkilenen Eski Yunan toplumu, bugün hala kabul gören astrolojinin ilk tohumlarını atmış oldu.
Yıldızlar Bize Bir Mesaj Mı Veriyor?
Gecenin karanlığında parlayan küçük ışık topları… Modern insan için alışılmış bir görüntü olsa da ilk toplumlarda yıldızlar oldukça ilgi çekici bir etkiye sahipti. ‘’Bu parlayan şeyler ne? Bizleri etkiliyor mu? Duyabiliyor mu?’’ Tüm bu sorular astrolojinin doğmasına zemin hazırladı.
Mezopotamyalıların kehanet anlayışı ve Eski Yunanlıların mitolojisi birleşerek bugün zodyak olarak adlandırılan kişisel astrolojiye evrildi. Güneşin 1 yıllık hareketlerini kaynak alarak oluşturulan yeni astrolojide yıl, 12 parçaya bölündü ve her bir parçaya temsilen bir hayvan ismi verildi.
Eski Yunan’da kişisel danışmanlık amacıyla kullanılan astrolojiyle birlikte yıldız falı da doğdu. Geleceklerini merak eden insanlar yıldızlardan yararlanarak birtakım bilgilere ulaştı. Bu gelenek, Hristiyan kültürüyle birleşerek bugün hala popülerliğini korumaya devam eden ‘’burç yorumları’’nı meydana getirdi.
Toplumlar ve Astroloji
Batı astrolojisi ve takımyıldızları arasında bir bağlantı bulunmuyor. Bugün kabul edilen astrolojinin asıl kaynağı ise Arap astrolojisi. Çünkü gök cisimlerinin matematiksel hareketleri ilk olarak Müslüman Araplar tarafından incelendi. Trigonometri ve uzay matematiği gibi alanlarda önemli keşifler yapan Arap alimler, bu bilgileri Hristiyan toplumlarla paylaşarak gelişmesine olanak sağladı. Peki, önceleri bilimsel bir kaynak olan gök cisimleri, kehanetlere kaynaklık etmeye nasıl başladı?
Bu inanışın ilk sağlam örneği için MS 1066’ya gidiyoruz. Gökyüzünde parlak bir kuyruklu yıldızın görülmesi o dönemde yaşayan insanlar için ürpertici bir durumdu. Dönemin astrologlarıysa bu kuyruklu yıldızı bir felaket olarak yorumladı: ‘’Yakında bir kral ölecek.’’ Bu kehanetin yayılmasından birkaç ay sonra İngiltere Kralı Harold, Hastings Savaşı’nda hayatını kaybetti. ‘’Anlamlı rastlantılar’’ olarak adlandırılan bu kehanet örneği, uzun bir süre astrologların söylemlerine değer kattı.
Benzer örneklere Osmanlı döneminde de rastlandı. Osmanlı astrolojisine dair ilk somut örnek ise 1427’de yazılmış Murad-name isimli eser. İçerisinde takvim hesaplama, gezegen isimleri ve yıldızlar gibi pek çok bilgi bulunan eser, Osmanlı’nın astrolojik çalışmaları açısından oldukça önemli bir kaynak. Öyle ki astroloji Osmanlı’da ‘’müneccimbaşı’’lık adı verilen bir kolun oluşmasını da sağladı.
21. Yüzyılda Astroloji
Bilimsel çalışmalar, bilgiye ulaşma isteği ve bilinmezlik. İlk toplumları astrolojiye iten sebepler bunlardı. Peki ya modern insan?
Aslında ilk toplumların arayışlarıyla tam olarak aynı nedene dayanıyor: Gelecek. Tüm bu arayışlar insanlığın astrolojiye olan inancını diri tutmaya yardımcı oldu. Modern toplumlarda ise astroloji motivasyon kaynağı olarak kabul gördü.
Hiçbir bilimsel kanıta dayanmasa da insanlar astrolojiye inanarak geleceğe hazırlanmaya devam ediyor.
Sahi, bu ay sizin burcunuzu neler bekliyor? Bu konuyla ilgili ülkemizin biricik astroloğu olan Dinçer Güner’in yorumlarına göz atmak isteyebilirsiniz.
Dinçer Güner’in farklı şehirlerde gerçekleştireceği Astro Sahne etkinliklerine aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.