Sanat

String Art ile Kendi Tilkinizin Patronu Olun!

Sinirinizi bir yerlere mıhlayıp, üzerine dertlerinizi ilmik ilmik dokuyup ve ortaya çıkan tabloyu duvarınıza asıp karşısına geçip kahve içmek güzel olmaz mı? String art, adıyla oldukça yabancı bir şeymiş gibi gelse de tam olarak bu rahatlamayı sağlayan bir uygulama biçimi.  Marangozluk, kanaviçe, resim yeteneği ne varsa ortaya seriyorsunuz.

1970’lerde popüler olan string art tabloları, günümüzde birçok tasarım sitesinde satılıyor. Ben de adını sadece Pinterest’te duyduğum bu uğraşı Masterpiece Atölyesi’nde Ceyda Hanım’dan öğrenmeye gittim. Metodu ayrıntılı olarak sizinle paylaşıyorum ama söyleyeyim uzaktan bakmak kolay, denemeden,  ANLAYAMAZSINIZ 😝

Tahtanı tanı ya da Know Your Enemy!

İlk olarak rengimizi seçip, tahtanın dokusunun bozmadan, ince bir tabaka boyayla kaplıyoruz. Burada asıl mesele iplerin renkleriyle fonun uyumlu olması. Ben açık bir zemine koyu renkli iplerle çalışmayı denedim. Ama pembeler üzerine yeşiller, morun tonları üzerine yine morun tonları çalışanlar da vardı. Yani içinizden geldiği gibi boyayabilirsiniz. Zaten eğitmen Ceyda Hanım da bu konuda sizi oldukça özgür bırakıyor. Destekleyici ama gerektiği yerde de müdahale ediyor. Benim gibi el becerisi ilkokul seviyesinin altında biri için bu metod çok iyi işledi :)

stringart_masterpiece

Bir Rehabilitasyon Şekli Olarak Çivileme

Zımba tabancasına benzeyen, çivileme makinasıyla kağıt üzerinde belirlenen yerlere denk getirmeye çalışarak çivileri çakıyoruz. İşte bu kısımda bütün sinirler çözülüyor. Hani Amerikan filmlerinde ajanlar sinirlenince ses önleyen kulaklıkları takıp atış talimi yaparlar ya, arkada da “Eye of The Tiger” gibi gaz bir şeyler çalar. İşte o ortamı alıp Galata Kulesi’nin arka sokaklarında bir atölyeye taşıyın, ellerinde çivileme silahlarıyla ve tek gözünü kapatarak tahtaya nişan alan dertli kadınlar hayal edin. Tamam işte orası Masterpiece, buyrun siz de bir sandalye çekin.

El Emeği Göz Nuru Kısmına Geldik

Artık silahları hafifçe yere bırakabiliriz. Şimdi işin asıl emek isteyen dolama kısmına geldik. Elimizdeki figürün sınırlarını referans alarak, ipleri çivilere doluyoruz.  Bu noktada her şey yine nasıl bir etki istediğinize bağlı olarak değişiyor. Mesela çivilerin kenarlarına geçtiğiniz kontörü önce yaparsanız figür daha geride, sonra yaparsanız ileride gibi gözüküyor. Çivilerin aralarını ne kadar çok doldurursanız o kadar dolu bir desen ortaya çıkıyor. Bana öyle geliyor ki bu kısım biraz kişiliğinize göre değişiyor. Çok düzenli biriyseniz belli bir tarz tutturup hep aynı yönde sarıyorsunuz, sabırsızsanız azıcık yapıp “oldu, oldu” diyorsunuz, detaycıysanız bitiremeyip eve götürüyorsunuz.

Ama her halükarda elinize kendi ellerinizle yaptığınıza inanamayacağınız şirinlikte bir tablo geçiyor. Siz de farklı bir akşam geçirip, yeni bir hobi edinmek istiyorsanız, Eğitmen Ceyda Hüseyinoğlu’nun Masterpice String Art workshop’una katılabilirsiniz. Haydi hevesiniz kaçmadan hangi deseni yapmak istediğinize karar verin.

stringart_1

Bonus: Bu da derste nelerle karşılaşacağınızı anlatan kısa bir video:

Masterpiece String Art