Sanat
İstanbul İçin Filmekimi Vakti!
Filmekimi sanki bu sene daha bir sinefillere hitap ediyor. Bu filmlerden çok azını vizyonda görebiliriz o yüzden listelerinizi ona göre ayarlayıp izleyici ayarlarınızı “keşif” konumuna almanızı tavsiye ederiz.
Slow West
Western türünün son yıllarda yeniden popülerleşmeye başladığını görüyoruz. Slow West de modern western denebilecek türden bir ilk film. Yönetmeni keşfetmek ve Michael Fassbender’ı kovboy rolünde görmek için izlenir.
A Perfect Day
Hayat sizi üzdüğünde, sisteme lanet ettiğinizde Güneşli Pazartesiler’i izleyip kendinizi her seferinde iyi hissediyor musunuz? Fernando León de Aranoa yine sakinleştirici ama kesinlikle kafa boşaltıcı olmayan bir filme imza atmış gibi gözüküyor.
Rams
İzlanda’dan sıcacık bir film desem inanır mısınızJ Birbirini yeni tanıyan iki kardeşin hikayesini tatlı Baltık mizahıyla anlatan Rams keşiflerden olabilir.
The Lobster
Köpek Dişi ile farklı sinema izleme deneyimlerine açık izleyicileri şaşkına çeviren Yorgos Lanthimos bu sefer bilimkurgu atmosferlerine el atmış. Colin Farrell, Rachel Weisz gibi ünlü oyuncular alıyor, bakalım yönetmen bu filmde de özgün anlatımını koruyor mu?
The Witch
Eli yüzü düzgün bir cadı filmi izlemeyeli ne kadar olmuştu? Fragmana bakılırsa The Witch korkuseverleri tatmin edecek gibi.
El Club
Katolik kilisesinde cinsel taciz suçlamalarından yola çıkarak inanç sistemiyle ilgili hikayeye imza atan yönetmen Pablo Larrain’ın politik söyleminin bu filmde çok daha ön planda olduğu söyleniyor. Senenin en iyisi listelerinde görmeden önce bir izleyelim bakalım.
Coin Locker Girl
Kore sineması festivallerdeki ağırlığını biraz kaybetmiş gibi görünüyor. Kore kontenjanından eğlenceli bir macera filmi izlemek istiyorsanız Coin Locker Girl sizin filminiz.
https://www.youtube.com/watch?v=Z_lBxKoXdew
Baskın
Artık kendine has bir alt türe dönüşen cinli korku filmlerimize bir yenisi daha eklenmedi! Baskın içinden dua geçmeyen ilk korku filmimiz olabilir! Sırf bu sebepten ilgiye değer.
Umimachi Diary
Hirokazu Koreeda, Nobody Cares ile tek başına kalan küçük çocukların dünyasını merakla izletmişti bize. Bu sefer mutlu mesut gibi gözüken bir ailenin hikayesi anlatılıyor ama artık altından kaç tane trajedi çıkar bilmem.
https://www.youtube.com/watch?v=u5IxUYfVs6A
Youth
Fellini’den beri böyle şaşalı İtalyan filmi izlemedim dedirttiren La Grande Bellezza’yı seyredeli fazla zaman olmadı. Yine olgunluk dönemlerinde hayattan zevk almak, unu eleyip eleği duvara asmadan yaşamak üzerine destansı bir film gibi gözüküyor Youth.
https://www.youtube.com/watch?v=SN6mB_31uPA
Microbe and Gasoline
Michel Gondry’nin masallarına her şeyden çok ihtiyacımız var. Konuya bakar mısınız? İki arkadaş Fransa’dan bir yolculuğa çıkıyor. Bu kadarı bana yeter akbilimi doldurup, biletimi aldım bile.
https://www.youtube.com/watch?v=UUADD0Anq50
Nahıd
Cannes’da Gelecek Vaad Eden Film Ödülü alan Nahıd İranlı kadın yönetmen İda Panahandeh’in ilk filmi. İran’daki boşanmış kadınların çocukların velayeti ve hülle nikâhı gibi sorunlarını ele alan öncü bir film olarak değerlendiriyor.
https://www.youtube.com/watch?v=JQ2Lpqi0EyM
Cemetery Of Splendour
Taylandlı yönetmen Apichatpong Weerasethakul sadece festivallerde karşılaşabildiğimiz bir isim. Uykusuzluk, garip rüyalar, hallüsilasyonlarla bezeli hikayesiyle meditasyon etkisi yaratan bir deneyim sunuyor.