Sanat
İstanbul’un En Gözde Sahnesi: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu
Caz ve müzik festivallerine, dans gösterilerine, yerli ve yabancı büyük isimlerin konserlerine ve tiyatro oyunlarına ev sahipliği yapan Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nu mercek altına alıyoruz!
İstanbul’un büyülü atmosferini ve sanatın gizemli dünyasını bir araya getiren Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, şehrin en gözde sahnelerinden biri. İstanbul’un tarih, kültür ve sanat dolu geçmişini çağdaş performanslarla birleştiren çok özel bir mekân.
İşte Harbiye’nin dününe ve bugününe dair bir inceleme…
1947’den Günümüze: Sanatın Tarihine Tanıklık
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, İstanbul’un kültürel zenginliğini yansıtan bir tarihe sahip. İlk kez şehircilik uzmanı Henry Prost’un 1930 tarihli projesinde yer alan Harbiye Sahnesi, Nihat Yücel ve Nahit Uysal tarafından planlandı. 1946’da dönemin belediye başkanı Lütfü Kırdar tarafından temelleri atılan tiyatro, büyük bir işçiliğin eseri! Öyle ki yapının cephe kaplamalarında ve döşemelerinde Uzunköprü taşı kullanıldı. Açılışı ise 9 Ağustos 1947’de yapıldı.
Sahne 1947’de açılsa da 1950 yılına kadar rötuşlara devam edildi. Bu düzenlemelerde Ankara Devlet Konservatuarı yönetmenleri arasında yer alan Carl Ebert’in ses tekniği uygulamaları kaynak alındı. Harbiye’de sahnelenen ilk oyun ise Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları tarafından sergilenen, Sofokles’in Kral Oidipus trajedisi oldu.
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu, günümüze dek pek çok ünlü sanatçıya, müzisyene ve tiyatro oyuncusuna ev sahipliği yaptı. Sahnesinde tiyatrolar, konserler, dans gösterileri ve çeşitli sanatsal etkinlikler gerçekleşti. Tüm bunlara ise mekânın taş duvarları tanıklık etti. Sahne, İstanbul’un eski belediye başkanlarından Cemil Topuzlu’nun adını ise 1958’de aldı ve hepimizin bildiği son hâline kavuştu.
Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Küçük Bir Tur
İstanbul’un gözde sahnesi Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, sanatseverler ve doğa tutkunları için mükemmel bir buluşma noktası. Harbiye’nin en büyüleyici özelliklerinden biri ise hiç kuşkusuz doğayla iç içe bir mekân olması. İstanbul’un tarihi Harbiye semtinde yer alan sahnenin etrafını, yeşilliklerle çevrilmiş ağaçlarla dolu bir park sarmalıyor. Böylece izleyiciler sanatın büyüsüne eşlik ederken kendilerini doğanın kollarına bırakabiliyor.
Harbiye’nin kapasitesi ise tam 4.532 izleyici. Ayrıca sahnede 80 kişilik bir orkestra alanı ve 200 figüranın rahatça dolaşabileceği geniş bir bölüm bulunuyor. Yarım daire biçimindeki merdiven basamaklardan oluşan sahnenin ortasında ise sinema gösterimlerinde kullanılan bir projeksiyon yer alıyor. Harbiye’nin geçitleri ve kapıları da sahnenin hızlı boşaltılması için uygun bir plana sahip.
Bir Akustik Harikası
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun akustiği, sanatın sesini ve müziğin büyüsünü en üst düzeye taşıyan bir başka özelliği. Tiyatro, bir açık hava sahnesi olmasına rağmen mükemmel bir şekilde tasarlanmış akustik özelliklere sahip. Bu büyüleyici akustik özellikler, sergilenen her performansta tüm izleyicilere en net deneyimi sunuyor. Seslerin doğal yankıları içerisinde kaybolan izleyiciler için Harbiye performansları her zaman unutulmaz oluyor.
Kısaca Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu; tarihi bir miras, muhteşem akustik özellikler ve büyüleyici bir atmosferin bir araya geldiği özel bir mekân. Tarihi dokusu, etkileyici akustiği ve benzersiz atmosferi ile bu tiyatro, İstanbul’un sanat sahnesindeki önemli bir oyuncu aslında. İstanbul’un kalbinde ve doğanın kucağında…
Harbiye Açıkhava’da Başkalaşan Performanslar
Harbiye Açıkhava’yı diğer sahnelerden ayıran en önemli özelliği belki de hiçbir sahnede benzerine rastlanmayacak özel konserleri. Sanatçıların Harbiye konseri için özel kostümler ve sahne şovları hazırlaması ise oldukça özel bir gelenek. Ayrıca senfonik konserler ve orkestra performansları da Harbiye’nin kimliğini oluşturan performanslar arasında.
Tüm bunlara ek olarak Harbiye’nin ruhuna işlemiş olan bir diğer şeyse tüm sanat türlerini kucaklaması. Aynı hafta içerisinde bir rock konserinde eğlenebilir, komedi gösterilerinde kahkahalara boğulabilir ya da senfonik konserlerle sanata doyabilirsiniz. Hepsini tek bir mekânda, Harbiye’de yapabilirsiniz. Ne kadar da büyüleyici değil mi? Sonbahar ayları sahnelerin kapısını çalmaya başlamışken Harbiye Açıkhava’nın renkli etkinlik takvimine göz atmayı unutmayın.
Size küçük bir ipucu: Söz konusu Harbiye olunca biletler hemen tükenir. İstanbul’un kalbinde, sanatın kucağında unutulmaz bir deneyime hazır mısınız?
