Röportaj

Şiddet Dokunabileceğiniz Kadar Yakın!

Gürültünün İçinde gencecik bir ekibin, görmeyeri’nin elinden çıkmış taze bir oyun. Oyunun metnini okuyunca son dönemde çok fazla karşılaştığımız seyirciye “şiddet” uygulayan oyunlardan biri olduğunu düşünebilirsiniz. Aslında çok da yanılmıyorsunuz oyun Şermola Performans’ın da klostrofobik yapısıyla, sahne mesafesinin kısalığıyla birlikte sizi de beraberinde dehşete sürüklüyor.

Küçük yaşta aile içi şiddete tanık olan Yasemin, başka birini sevdiği halde kolayda bulduğu Pınar’a duygusal şiddet uygulayan Filiz, içindeki mahalle çocuğunu bastırmaya çalışan, Filiz’e aşık Pınar ve iki kadın arasında kararsızlığı hayatının dengesini bozan Hakan oyunun karakterleri. Aralarında havadan sudan konuşurken, sessiz sinema oynarken, birden sözler başka yere evriliyor, anılar sahneye yansımaya başlıyor.

Gürültünün İçinden

Hani bazen biriyle konuşurken dalıp gidersiniz ya, geçmişe, kötü bir güne, işte bu duyguyu vücuda getiriyor Gürültünün İçinde. Bunu yaparken de duygular arası geçişleri Joseph Ensley ve Yunus Emre’nin hazırladığı müthiş müzikleri kullanıyor.

Gürültünün İçinden

Oyun sonrası ekiple başrol oyuncusu Ceyda Yücesan’ın “sürpriz” doğum günü öncesi konuştuk. Yazar & yönetmen Uğur Küçükdağ senaryoyu yazarken, “şiddetin nerede başladığını düşündük ve aklımıza çocukluk geldi. Anılar şiddetle ilişkilendirildiğinde hiç unutulmuyor. Hep “kötü”yü kaydediyor olmamız bizim için önemliydi.”  bu karamsarlığın kaynağının nereden geldiğini açıkça ifade etti :)  Sonra ışıklar birden söndü, Ceyda’nın pastası geldi, alkış sesleri yükseldi, biz de şiddeti içimize gömüp, Şermola Performans’tan ayrıldık.