Röportaj
Tiyatro Ölmedi! Alkışlarla Yaşıyor!
Zülfü Livaneli’nin Leyla’nın Evi romanından uyarlanan oyun 500. gösterimine yaklaşırken, Biletix blog ekibi olarak oyunu izledik ve oyunun ardından Ayça Varlıer’le sohbet ettik.
Leyla’nın Evi’ni izlerken her sahnede kaybettiğimiz değerleri hatırlıyoruz. Karşımızda çok güçlü bir metin ve çok insani bir hikaye var. Hikayenin içinde kuşak çatışmasını, iki kadının nefretle başlayan dayanışmasını, karakterlerin değişimini izliyoruz. İster istemez hikayeyi içselleştiriyoruz. Celile Toyon’un canladırdığı Leyla karakteri veya Ayça Varlıer’in oynadığı Roxy karakteri bir şekilde bizi yakalıyor. Unuttuğumuz alışkanlıklarımızı hatırlıyor ve eski İstanbul’a dair pek çok ayrıntıyla karşılaşıyoruz oyunda.
Üstelik oyunun müzikleri tüylerimizi diken diken ediyor. Zülfü Livaneli’nin sesinden eski İstanbul şarkılarını dinliyoruz. Ayça Varlıer’in hip-hop söyleyip dans ettiği sahne ise oyun ve hikayeden bağımsız olarak tıklanma rekorları kırıyor.
Nedim Saban yönetmenliğindeki oyun, ilk günden beri hâlâ kapalı gişe oynuyor. Salonun kalabalığını gördüğümüzde “İşte” diyoruz, “Tiyatro ölmemiş!” Bu oyun da bunun kanıtı.
Ayça Varlıer de bu düşüncelerimizi destekledi: “Türkiye’nin her yerine gitmek ve bu hikayeyi paylaşabildikleri kadar çok kişiyle paylaşmak istediklerini” söyledi.
İzleyicinin bu oyuna neden bu kadar ilgi gösterdiğini sorduğumuzda ise; “İnsanlar kaybettiği değerleri hatırlamak için bu oyuna geliyor.” cevabını aldık. O kadar doğru bir noktaya değindi ki, tüm oyunu bir kez daha izlemek istediğimi fark ettim.
Oyunun devam eden gösterimlerini Biletix’ten takip edebilirsin. Sen sen ol, bu oyunu kaçırma!