Güncel
Önce derin bi’ nefes al!
Kafanızın içinde sürekli konuşan seslerin size ne anlatmak istediğini biliyoruz desek, çok mu iddialı oluruz?
Bu yazıyı sükunet içinde okumanızı öneriyoruz…
Şu anda zihninizdeki gürültüyü tamamen susturamazsınız, ama kafanızın içinde konuşup duran sesleri kısabilirsiniz.
Varoluşsal kaygı, gelecek korkusu, kaygı bozukluğu, belki panik atak belki de iş/aşk/sağlık konularındaki bitmeyen problemler… Onları takip edin, aslında onlar sizi çok basit bir cevaba götürmek istiyor: Kollektif bilincin zulmünden bağımsızlaşmak! Size dayatılan gerçeklerden özgürleşmek! Kısacası doğru nefes ve özgür zihin!
Hiçbirimiz nefes almayı öğrenmek zorunda kalmadık. Aksine nefes, hepimizin bildiği en temel yaşam fonksiyonumuz. Bunca yıldır edebiyatta, sanatta, tüm dinlerde ve hatta profesyonel hayatımızda baş rol oyuncusu olmuş. O zaman kıymetini bilip onun peşinden gidelim!
“Sakin ol, önce derin bi’ nefes al!”
Bu cümleyi yüzlerce defa duyduk. Bazen uyguladık bazen önemsemedik. Fakat orada saklı bir cevher var.
Nefes öyle bir araç ki öncelikle hayat algınızı, ardından gerçekliğinizi değiştirebilir. Bu zamana kadar nefesle ilgili bildiğiniz her şeyi unutun size bambaşka bir kapı aralayacağız: Delphin Mind Stüdyosu!
Varoluşsal kaygıların nefesle ne ilgisi var? Çok ilgisi var efendim.
Delphin Mind Stüdyoları’nda Piraye Erdoğan rehberliğinde algılarınız öyle bir noktaya taşınıyor ki “Ben bu zamana kadar bunu nasıl fark edememişim” sorusuyla başlayıp yepyeni bir hayata ilk adımlarınızı atıyorsunuz.
Sakın karşınızda size bir sürü şeyi dikte edecek spiritüel bir eğitmen ya da “sevgi içimizde” diyecek kişisel gelişimci düşünmeyin. Hayata dair ne kadar sorunuz varsa, hepsini cebinize koyup öyle gidin bu workshopa’a! Delphin Mind Stüdyolarında Piraye Erdoğan’ı ne kadar zorlarsanız, size o kadar yardımcı olacaktır. Hatta sorabildiğiniz her şeyi sormayı görev edinin.
Kaygılarınız artık kabak tadı vermeye başladıysa, bu konuda yaptığınız her araştırma yetersiz kalıyorsa, bir türlü tatmin olmuyorsanız veya zihnin sınırlarını zorlamak istiyorsanız kendinizi Piraye Erdoğan’ın nefes egzersizlerine bırakın. Nefes egzersizleri sizi özgür bir zihne götürecek. Ama orada bırakmayacak. Hayatınıza bu farkındalıkla devam etmenizi sağlayacak “alet çantasını” da yaşamınıza katacaksınız.
Bu eğitimin ardından şunu diyeceksiniz “Hadi canım tüm bunlar gerçek olamaz.”
Matrix filmini bir kez daha izlemek isteyecek, Mevlana’nın sözlerini daha iyi anlayacaksınız. Bir yandan Carl Jung’a saygı duyarken bir yandan Tibetlilerin yüzyıllardır uyguladığı metodlara hayret edeceksiniz. Gerçekten!
Diğer workshoplardan ne farkı var?
- Sürekli çakralardan ve spiritüel aydınlamadan bahseden ruhani bir sistem yok. Aksine her şey rasyonel, her şey günümüz tıbbıyla açıklanabiliyor.
- Sıkıcı new age müziklerle sizi sakinleştirmeye çalışan eğitmenler yok. Aksine enerjinizi yükselten, beyni uyuşturmayan dinamik müzikler var.
- Anlam veremediğiniz olumlamalar yok. Aksine sorgulamak istedikleriniz var.
- Sadece doğru nefes tekniğini anlatıp, hayatla sizi baş başa bırakan eğitmenler yok. Aksine eğitimden sonrası için tam donanım kazanmanızı sağlayacak bir ekip var.
- Sadece hayatına renk katmak isteyen kadınlar yok. Aksine kadın erkek, belli bir noktaya gelmiş ya da her şeyin başında olan her kesimden, kafası çalışan insanlar var.
Kısacası bu eğitim mükemmel bir hayatın altın anahtarı değil. Aksine sorumluluk almanız gereken bir dönüşümün başlangıcı.
Kendine güvenen eğitime gelsin! Hodri meydan!
