Sanat
Kalemler yok edilirse sanatın ifade gücü zayıflar mı?
Edebiyat her zaman güzellemeler, romantik şiirler ya da duygusal hikayeler vadetmez. Aksine zihnimizi zorlayan inatçı yazarlara bazen daha çok saygı duyarız. Marquis de Sade da sınırları zorlayan, isimlerden biri.
Marquis, insanın içinde saklı kalmış tutkuları rahatsız edici şekilde ifade ettiği için Sadizm’in isim babası olarak biliniyor. 74 yıllık hayatının 27 yılını cezaevleri ve akıl hastanelerinde geçirmiş. Cesur fikirleri ve toplumu olumsuz etkileyeceği düşünülen yazılarıyla bütün hükümetler tarafından kısıtlanmış veya yasaklanmış. Günümüzde hala romantik bir anarşist olarak anılıyor.
Bu kadar iddialı bir düşünürün hayatını tiyatro sahnesine taşımak şu dönemde cesaret ister diye düşünebilirsiniz. Aslında yanılmıyorsunuz. Doug Wright tarafından yazılan “Tüy Kalemler” Tatbikat Sahnesi tarafından cesurca sahneleniyor. Yönetmen koltuğunda Türkiye’nin en iddialı ve sert oyuncularından Erdal Beşikçioğlu var. Hem Marquis de Sade karakterini canladıran hem de yönetmenliği üstlenen Beşikçioğlu’nun, bu rolü büyük bir tutkuyla oynadığını görünce oyunun içine çekilmemiz uzun sürmüyor.
Sade’ın, Charenton Akıl Hastanesi’ndeki günlerini izlerken, biz de hastanenin konuklarından biri oluveriyoruz.
Barış Dinçel tarafından tasarlanan sahne dekorundaki ihtişam, dönemin atmosferine kapılmamıza yardım ediyor. Yan roldeki etkileyici başarılarıyla Saygın Soysal ve Melisa Şenolsun neredeyse başrolün önüne geçiyor. Tüm bu bileşenlerle Tüy Kalemler, sezonun iddialı oyunlarından biri olarak konumlanıyor.
Oyunu izlerken zihnimizde Marquis’nin dizginlenemeyen tavırlarını, karşılaştığı her engelden sonra artarak devam eden tutkularını, delilik olarak adlandırılan normalliğini, gölge yanlarını ve hiç beklenmeyen duygusallığını sorguluyoruz. Sadece bu kavramları içselleştirmekle kalmıyoruz. Giriş bölümünde Marquis’yle şarap içen rahibin, sonuç bölümünde Marquis’ye yaptığı işkenceyi görünce irkilip dünyadaki adaletsizliği hatırlıyoruz bir kez daha. Otoritenin zaman zaman sanata ve özgür düşünceye karşı olan acımasızlığı da gözlerimizin önüne seriliyor.
Eğer siz de bu aykırı ismin hayatına şahit olmak isterseniz Tüy Kalemler 27 Ocak’ta yine UNIQ Hall sahnesinde olacak. Güçlü ekibin, güçlü performansını izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Biletler burada.