MÜZİK
Sinemada Müzisyenler: Gerçek mi abartılmış mı?
Müzisyenlerin hayatlarını ilgi çekici buluyor musunuz?
Günümüzde sanatseverleri ikiye ayıran popüler bir konu var. Müzisyenlerin hayatlarını beyaz perdeye taşıyan biyografik filmler! Kimileri bu filmleri seviyor ve ilham verici buluyor. Kimileri de sinemanın bu konudan uzak durmasını istiyor. Ama görünen o ki efsaneleşmiş müzisyenlerin hayatları gişe yapmaya devam edecek. Çünkü bu filmlerin yolculuğu genelde Oscar Ödülleri’ne uzanıyor. Sinema ve müziğin hatta tiyatro sahnesinin her geçen gün birbirlerine daha da yakınlaştığı günümüzde, bu yapımlarla kim bilir daha hangi müzisyenlerin sırlarını öğreneceğiz… Aşağıda listelediğimiz vurucu belgeseller de aslında bazı izleyicilere göre sıradan bazılarına göre ilham verici. Kısacası yukarıdaki sorunun cevabını da aşağıdaki belgesellerin notunu da herkes kendi vermeli.
1- AMY
Listeye tabii ki Amy ile başlayacağız. Hem medyanın hem de hayranlarının asla unutamadığı ve muhtemelen nesiller boyunca da unutmayacağı Amy Winehouse’un inişli çıkışlı hayatını izledik bu filmde. Gerçek görüntüler ve daha önce ortaya çıkmamış kayıtlar içerdiği için hepimizin tüylerini diken diken etmişti. Filmin gişesi de boldu, Oscar’ı da kaptı. Ama film sevildiği kadar eleştirilmişti de. Amy’yi çok zayıf bir karakter olarak yansıttığını düşünerek eleştirenlerden biri de öz babasıydı hatta.
2- Bohemian Rhapsody
2018’in Oscar kazanan biyografi filmi Freddie Mercury’nin hayatını anlatan Bohemian Rhapsody oldu. Amy’nin belgeseliyle bu filmi aslında aynı kefeye koymamak gerek. Çünkü bu filmde Freddie’nin gerçek görüntüleri yerine Rami Malek’in canladırdığı bir karakteri izliyoruz. Rami Malek’in akademi tarafından ödüle layık görülen performansı ise, müzik filmlerini kaçırmadan takip eden izleyiciler için kocaman bir soru işaretinden ibaret. Çünkü bilirsiniz, müzisyenlerin kitleleri etkileyen enerjileri oyunculara da hemen yapışıyor. Aslında filmin son sekansında tüylerimizi diken diken ettiğini düşündüğümüz kişi Rami Malek değil Freddie Mercury!
3- The Beatles: Eight Days A Week
Beatles hakkında sayısız belgesel yapıldı ama listemize en son çekilen “Eight Days A Week” belgeselini dahil edeceğiz. Beatles’ın neden efsaneleştiğini hem hayranlarından hem de o dönemin müzisyenlerinden dinliyoruz bu yapımda. Beatles üyelerinin gruptan bağımsızlaştırılarak tek tek yüceltilmesine inat bu belgeselde onların tek bir organizma gibi hareket ettiklerine şahit olduk. Sosyal medyanın olmadığı bir dönemde grubun Amerika’dan Japonya’ya kadar dünyanın her noktasında, her evde dinlenmelerinin sebebini merak ediyorsanız, cevapları bu belgeselde bulabilirsiniz.
4- Marianne & Leonard: Words of Love | Official Trailer
Bu yıl filmekimi’nde izlediğimiz ve yer yer hüngür hüngür ağladığımız bu belgeselin odak noktası Leonard Cohen’den ziyade Leonard ve onun efsanevi sevgilisi Marianne ile olan aşkı. Belgeselde, ikisinin aşkı üzerinden Leonard Cohen’in hayatıyla ilgili pek çok detay keşfediyoruz. Hem müzik hem de aşk ekseninde ilerliyor belgesel. Bakalım bu yapım da Oscar’a kadar ilerleyecek mi?
5- Gimme Danger
Yaşayan efsane Iggy Pop tabii ki bu akımdan eksik kalamazdı! :) Jim Jarmusch’ın yönetmenliğini yaptığı Gimme Danger sadece Iggy Pop’u değil tüm The Stooges dönemini beyaz perdeye taşıyor. Ruhunuzda punk varsa ve hala bu belgeseli izlemediyseniz bu akşamki planınız belli oldu!
6- The Doors
Bu listenin olmazsa olmazı kimdir? Tabii ki Jim Morrison’dır. Oliver Stone’un yönettiği 1991 yapımı The Doors filmini bu kadar popüler yapan şey Jim Morrison’ın sevgilisi rolünü Meg Ryan’ın oynaması değil, “Jim Morrison’a Jom Morrison’dan daha çok benzemek” ifadesini literatürümüze sokan Val Kilmer’ın oyunculuğu.
7- Control
Geldik en hüzünlü hikayelerden birine… Joy Division’ın kurucusu Ian Curtis’in 23 yıllık kısacık ömrünü, yaşadığı buhranları ve Joy Division’ın nereden nereye geldiğini görmemizi sağlayan muhteşem bir film. Fakat kalbiniz dram kaldırmıyorsa şiddetle uzak durmanızı tavsiye ediyoruz.
8- Kurt & Courtney
27’ler kulübünün en çok merak edilen üyesi Kurt Cobain de çok defa müzik belgesellerine konu oldu. Ama onunla ilgili hala en çok merak edilen şey; ölümü ve geride bıraktığı ilişkisi! Kurt & Courtney belgeseli bu iki sır perdesini aralamaya çalışıyor. Belgesel için bolca Courtney Love içeriyor diyebiliriz. Ama bir yandan da diyemeyiz. :) Çünkü kendisi bu belgesele konuşmayı hep reddetmiş.
https://youtu.be/XbZzzkkGYh0
9 – The Rolling Stones ¡Olé, Olé, Olé! A Trip Across Latin America
The Rolling Stones’un Latin Amerika turunu belgeleyen bu belgesel, bizzat The Rolling Stones tarafından yapılmış. Yani grubun üyeleri bu belgeselin çekilmesini kendilerini istemiş. Grup üyelerinin tur sırasındaki alışkanlıklarını ve Latin Amerika’daki hayranlarıyla olan iletişimini izlerken, Rolling Stones’a bambaşka bir gözle bakacaksınız.
10 – Metallica – Some Kind Of Monster
Dünyanın en büyük metal grubu Metallica’nın “haydi bir turne belgeseli çekelim” düşüncesiyle yola çıktığı 2004 yapımı belgesel müzik tarihinin en ilginç filmlerinden biri olarak yerini aldı. İlk olarak grup olarak müzik üretmenin nasıl bir duygusu olduğunu, nasıl çalıştıklarını belgelerken solist James Hetfield’ın alkol problemleri sebebiyle rehabilitasyona gitmeye karar vermesi, gruba yeni birini almaya çalışırken dengelerin bozulması gibi gelişmelerle, hikaye sıradanlığın dışına çıkıyor. Metallica’dan sürülen Dave Mustaine’nin Lars Ulrich ile yüzleştiği sahnedeki acı gerçeklik, izleyiciye görünenin ardındaki dünyayı sorgulatıyor.
11 – Janis: Little Girl Blue
27’ler kulübünün efsane üyelerinden Janis Joplin’in, mahzun ama aynı zamanda güçlü kariyeri de belgesel olarak beyaz perdeye taşındı. 70’li yıllarda yaptığı çığlık çığlığa müziğin bir sebebi var mıydı? Varsa neydi? O dönemlerin müziğini merak ediyorsanız, Little Girl Blue sizin için iyi bir kaynak olacak. Bu arada belgesel, tahmin edeceğiniz üzere bol bol Jimi Hendrix içeriyor.
Ülkemizde de yavaş yavaş bu belgesel/dokudrama kültürü yerleşmeye başlıyor.
12 – BLUE
90’lardaki Türkiye rock sahnesine damga vuran Blue Blues Band ve onu şekillendiren iki isim Yavuz Çetin ve Kerim Çaplı’yı daha yakından tanımamıza imkan tanıyan BLUE’yu izlediniz değil mi?
13- Müslüm
Geçtiğimiz yıl sinema salonlarını tıklım tıklım dolduran nur topu gibi bir filmimiz oldu biliyorsunuz. Timuçin Esen gibi şahane bir oyuncuyu, Hakan Günday gibi kalemi kuvvetli bir yazarı ve Müslüm Gürses gibi Türkiye’nin müzik kültürünü baştan sona etkilemiş bir müzisyeni ortak bir projede izlemek enteresan oldu.
14 – İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek
Fatih Akın’ın 2005 yılındaki muhteşem belgeselini izlemeyen kalmamıştır diye tahmin ediyoruz. Ama bir kez daha üstünden geçelim bu şahane projenin. Belgesel İstanbul’daki müzisyenleri ve müzik hayatını anlatıyor. Başlangıç noktası müzik ve müzisyenler olsa da belgesel izleyiciye Türkiye’nin farklı gerçekliklerini de anlatıyor.
Bu örnekleri sonsuza kadar uzatabiliriz. Müzik var olmaya devam ettikçe, müzisyenler de kültleşmeye ve hayatlarıyla merak uyandırmaya devam edecek. Üstelik sadece belgesellere değil, müzikallere ve kitaplara da konu olmaya devam edecekler. Hatta Bob Dylan gibi efsaneler hem beyaz perdede, hem kitaplarda yaşayarak nesiller boyu ilham verecek.
Örneğin Teoman da “Faso Fiso” kitabında kariyerindeki tüm inişleri çıkışları sevenlerine anlamıştı. Bir de son dönemde müzikallere rastlıyoruz sık sık. Gün geçtikçe bu müzikal projelerin sayısının arttığını görmek umut verici. Hemen bir kaç örnek verelim.
Sabahattin Ali’nin şarkıları ve şiirleri Ferhat Göçer’in oyunculuğuyla sahneye taşınıyor bu sezon. Aldırma Gönül’ün yönetmenliğini Ezel Akay üstlendi. Geçtiğimiz sezon da Ahmet Kaya’nın hayatından kesitleri “Hep Sonradan” ismini taşıyan müzikli oyunda izlemiştik. Aynı şekilde bu proje de Ezel Akay tarafından yönetilmişti. Hep Sonradan bu sezon da sahnelenmeye devam ediyor.