Röportaj
Röportaj | Behzat Uygur, yeniden sahnelere dönmenin heyecanını ve yeni gösterileri Hey Gidi Günler’i anlattı.
Pandemi dönemindeki uzun aranın ardından sahneye çıkmak nasıl bir duyguydu? Sahneye tekrar çıktığınız ilk anda neler hissettiniz?
Uzun bir aradan sonra sahneye çıkmak tabi ki çok heyecanlandırdı. En çok duygulandıran, oyun başlamadan önce perdenin arkasından seyircinin sesini duymak oldu. Hatta oyunun tanıtımlarına ilk başladığımızda, Biletix’te oyunumuz yeniden satışa çıktığı anda heyecanlanmaya başladık. Seyirciyi maskeyle ve mesafeli görmek de bambaşka duygular yarattı bizde. Maskelere rağmen oyun süresince seyircilerin gülmesi, kahkaha atması, alkışları bizim moralimizi ve umudumuzu yeniden yükseltti.
Sizce pandemi öncesine göre bir fark var mıydı? Çalışanlarda, seyircilerde, ortamda veya enerjide?
Seyircilerdeki tek fark sadece maske takmaları ve mesafeli oturmalarıydı. Aslında tiyatro seyircisinin tutkusu değişmez. Her türlü şartta oyunun atmosferine adapte olabiliyorlar. İki saat maskeyle oturmak zordur. Ama tüm kurallara uyarak oyunu izliyorlar. Görüyorum, bu başka tiyatrolarda da böyle. Yani içerik olarak, duygu olarak bir fark yoktu ama şunu söyleyebilirim; onlar da çok özlemişti biz de çok özlemiştik…
Hey Gidi Günler adlı oyunuzda interaktif bölümler var. Oyuncu açısından interaktif bir performans sergilemenin klasik oyunlara göre farkını nasıl ifade edersiniz?
İnteraktif oyunları seyirci çok seviyor. Aslında bu, bizim yıllardır bazı klasik oyunların içinde bile uyguladığımız bir tarz. Bunda televizyoncu olmamızın da payı var. En önemli sebeplerinden biri de bir tulûat ustasının çırakları olmamız. Doğaçlamayı seviyoruz. Seyircimiz de buna alışık. Oyuncu açısından farkını şöyle ifade edebilirim; hani arkadaşlarınızla evde oturursunuz hiç eğlenmeye niyetiniz yoktur, birden 2-3 kişi daha gelir, sohbet sohbeti açar ve birdenbire çok eğlenirsiniz, çok gülersiniz. Birinden bir espri gelir, diğeri ona cevap verir, bazen bir oyun oynamaya başlarsınız, oyun biter örneğin sessiz sinemaya dönersiniz, şarkılar söylersiniz, şiirler okursunuz ve kendiliğinden gelişen, rejisi olmayan bir eğlence çıkar. Belki bunu bir daha tasarlasanız da tekrar yaşayamazsınız. Hey Gidi Günler gösterisindeki interaktif bölümler de bu mantıkla yapılıyor. Klasik oyunlarda bunu yakalamak çok zor. Bu gösteride ne olacağı belli olmadığı için seyirciyle birlikte çok eğleniyoruz. Seyircinin çok katkısı oluyor. Aslında hepimiz sandıklarımızı döküyoruz ortaya.
Bu oyununuzdaki “Atıyorum” bölümünden aklınızda kalan en komik hikayeyi bizimle paylaşır mısınız?
Seyircilerin bir ünlüyle anılarını anlattığı bu bölümde gerçekten çok eğleniyoruz. Bir izleyicimiz ünlü bir kadınla yaşadığı bir aşkı anlatmaya başladı, çok da eğlenceli ve etkileyiciydi. İsim vermeden anlat dedik. Ama ağzından kaçırdı. Hem çok güldük, hem de hikayeden çok etkilendik. Tabii ben de onun gibi isim vermeyeyim şimdi. O an, o geceye özel bir andı. Bunun gibi hikayelerin dışında da seyirciler bu bölümde yaratıcılıklarını kullanıyor. Biz onlara ünlülerin isimlerini veriyoruz. Mesela, Ajda Pekkan, Serenay Sarıkaya ve Maliye Bakanı diyoruz ve buradan ortak bir anı çıkartmalarını söylüyoruz. Gerçekten inanılmaz komik hikayeler çıkıyor. Bu isimleri de o an belirliyoruz. Genelde hiç bir araya gelmeyeceğini düşündüğümüz isimleri veriyoruz.
Süt Kardeşler oyununuz da devam ediyor. Bir oyuncu için iki farklı oyunu aynı anda oynamak ezber açısından zor olmuyor mu? Bu konuda bizi aydınlatır mısınız? :)
Yok, bizim için zorluk teşkil etmiyor. Alışkınız. :) Hatta bazen 3-4 oyun birden oynuyoruz. Bizim için işin en kolayı, ezberlemek. Her oyunun ve gösterinin farklı bir heyecanı oluyor. Süt Kardeşler’de bir klasik komediyi oynamanın heyecanını ve enerjisini yaşıyoruz. Hey Gidi Günler’de ise seyirciyle birlikte, ne olacağını çok da bilmediğimiz bir gösteriye giriyoruz. Geçmişten günümüze gelip, sandıktan çıkarttığımız ve kimselere veremediğimiz hikayeleri seyircimize emanet ediyoruz ve güle güle kullanın diyoruz. Bütün bu gösterileri çok tat alarak yaptığımız için ezber konusunda zorluk yaşamanın aksine başka başka keyifler alıyoruz her birinden.
Hey Gidi Günler
- 20/09/2021, İstanbul, KüçükÇiftlik Park
- 29/09/2021, İzmir, Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu