Röportaj
Tenis seyircisi olma yolunda 10 küçük tavsiye
Malum tüm tenis meraklılarının heyecanla beklediği TEB BNP Paribas İstanbul Open biletleri satışa çıktı. Biz de bu heyecana sizi ortak etmek istedik. Turnuva öncesi “Olmazsa Olmazlar” ve “Olursa Fena Olmazları” sizin için araştırdık.
Topun oyun içinde olduğu her saniye mutlak sessizlik
Konsantrasyonun çok önemli olduğu tenis maçlarında, fısıltı sandığınızın sesin çok da sessiz olmadığını aklınızdan çıkarmayın. En ufak bir gürültü, favori oyuncunuzun puan kaybetmesine sebep olabilir.
Bir yerden bir yere 90 saniye
Toplamı tek sayılı oyun aralarındaki 90 saniyelik zaman dilimi, oyuncuların dinlenmesi için olduğu kadar sizin de bacaklarınızı gevşetmeniz ya da çeşitli ihtiyaçlarınız için kimseyi rahatsız etmeden bir yerden bir yere gitmenize olanak sağlamak amaçlıdır. Bu süreyi doğru kullanmak, hem maçın hiçbir saniyesini kaçırmamak hem de diğer seyircilerin de haklarına saygı göstermek anlamına gelir.
Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor
Arkadaşlarınız elbette ki her saniye size ulaşmak ister ancak kendinize ayırmak istediğiniz bu özel zamana müdahale edilmesini istemiyorsanız maç başlamadan sosyal medyadan yer bildirimi yapıp ufak bir not ekleyerek sevdiklerinize “Maç esnasında bana ulaşamayacaksınız” mesajı verebilirsiniz. Telefonunuzu tamamen kapatamadığınız durumlarda en azından sessiz konuma almanız çok önemlidir. Bunlardan hiçbirini yapamıyorsanız (!) bari telefonunuz çaldığında açıp konuşmayın ve derhal sessize alın.
Flaşsız hayat, ohhhh ne rahat!
Favori oyuncunuzun fotoğrafını çekmek en doğal hakkınız elbette ki ancak her oyuncu, fotoğraflarda iyi çıkmaktansa puan tablosunda iyi bir başarı elde etmeye odaklıdır. Konsantre olmuş bir tenisçinin korkulu rüyası olan flaşlı fotoğraf makinalarınızı ve akıllı telefonlarınızı mümkünse rafa kaldırın ve sporcunuza alkışlarınız ve flaşsız fotoğraflarınızla destek olun.
Şapkalar bazen başa bela
Maçlar bazen kavurucu sıcaklar altında oynanıyor. Bu sıcakta “Yazık bu sporculara” demekten vazgeçin ve kendinizi kurtarın. Farkında olmadan başınıza geçecek güneş, muhteşem başlayan bir günü kabusa çevirebilir. Ancak dikkat edin; seçeceğiniz şapka arka sıralarda oturanları kem gözlerden değil sadece sizin başınızı korusun.
Havalar nasıl olursa olsun sizin havanız bol güneşli olsun
Açık hava sporlarının olmazsa olmazı hava muhalefetidir şüphesiz. Bu yüzden “Olmazsa Olmazlar” listemizi dikkate almanızı öneririz.
- Şemsiye
- Güneş kremi
- Şapka
- Su
- Ceket
Geçmiş tecrübelerimize dayanarak “Olursa Fena Olmazlar” listemizi de göz ardı etmemenizi tavsiye deriz. Kitap, dergi ya da bulmaca gibi şeyler maçların ertelenmesi durumda oyalanmanız için biçilmiş kaftan.
Söz uçar yazı kalır
Maç sonlarının olmazsa olmazlarından biri de, kazanan oyuncuya, bulabildiğiniz her boydaki tenis toplarını imzalatmaktır. Buraya kadar her şey normal. İmzalatacak topu bulmak en kolayı. Hadi diyelim ki şanslısınız ve oyuncu sizin topa doğru bir hamle yaptı. Yaptı da, tam bu esnada sevincinizi kursağınızda bırakabilecek tek şey elinizdeki kalemin tükenmez kalemgillerden olmasıdır. Unutmayın, tenis topları tükenmezle imzalanmaz. Yanınızda mutlaka tahta kalemi dediğimiz “board marker” tarzı bir kalem bulundurun.
Selfie adettendir
Topunuzu imzalatacak kadar şanslı olamayabilirsiniz ve hatta herhangi bir oyuncuyla karşılaşıp fotoğraf çektirme olasılığınız %0 ihtimal ama hiçbir kuvvet sizi öz çekim çılgınlığından alıkoyamaz. Evinizin her bir köşesinde çektiğiniz selfielerinizle dolmuş telefon hafızanızı boşalttıysanız şanslısınız çünkü unutmayın ki oyuncuyu kendinizle aynı kadraja alabilip çekim tuşuna basmanız için sadece saniyeleriniz var.
Sihirli parmaklar
Alkış, heyecanlarınızın bir dışa vurum şeklidir. Elleriniz kan çanağına dönene kadar alkışlayacağınız duygu yüklü maçlar izlemeniz en büyük isteğimiz ancak bu heyecan içinde boyun ve sırt fıtıklarına da iyi davranalım. Topu takip ederken sırt ve boynumuza ne kadar hassas davrandığımızı sansak ta maç sonrası kendinize verebileceğiniz en güzel ödül, güzel bir masaj olacaktır. Bunu arkadaşlarınızdan beklemeyin. Zira kendilerinde aynı dertten muzdarip olacaklardır. Siz en iyisi şimdiden randevunuzu alın.
Aşkınızı ilan edin
90 saniyelik aralar, sadece ihtiyaç molası değildir elbette ki. Kameraların tribünlerde dolaştığı birkaç saniye içinde ekranda görülmeniz an meselesi. İşten kovulmak istemiyorsanız asla yapmamanız gereken bir şey olsa da hazırlayacağınız ilginç mesaj pankartları, kameraları mıknatıs gibi üzerinize çeker. Aşkınızı canlı yayına taşıyıp 55 ülkede duyurmak istiyorsanız haydi işbaşına.
Bu büyük heyecana siz de ortak olmak istiyorsanız, şimdiden biletinizi alın. İyi eğlenceler!
