Röportaj
Mandala Sanatı İle Özgürleşmeye Davetlisiniz!
- En son ne zaman sezgilerinizi kullanarak hareket ettiniz?
- Karar verirken mantığınızı mı yoksa sezgilerinizi mi kullanıyorsunuz?
- Yaşadığınız hayal kırıklıklarından yorulmadınız mı?
Modern toplum insan duygularını köreltmeye meyillidir. Toplumun değer yargıları, insanı kolayca makineleştirir. Hatta üzerimizde matruşka misali sert kabuklar oluşturur. Sanki tüm insanlar ve tüm kültürler için yalnızca tek bir doğru varmış gibi yaşarız. Farklılıklarımızı ve duygularımızı göz ardı ederiz.
Hissettiğimiz duyguların peşinden koşmaktansa, kariyer planlarına gömülürüz. Hissetmeyi unuturuz. Gerçekten ne istediğimiz sorulduğunda, hep materyalist cevaplar veririz.
Şimdi arkanıza yaslanın ve derin bir soluk alın. Bir an durup her şeyi sorgulamaya başladığınızda, cevaplar sizi mandala sanatına götürüyor.
Nasıl mı?
Dua sanatı olarak da bilinen mandala, insanın yalnızca hisleri ve sezgilerini kullanarak yarattığı çizimlere deniyor. Mandalanın merkezi yani başlangıcı sizin kendi özünüzü temsil ediyor. Meditatif çizim tekniği ile bilinçaltına atılan olumsuzluklar yüzeye çıkıyor. Ardından özgürleşme ve kendine güven başlıyor.
“Mandalayı standart çizimlerden ayıran nedir?” diye sorabilirsiniz.
Cevap basit: Mandalanın bir felsefesi ve iyileştirici gücü var!
Şöyle açıklayayım; Hayatınızda takılıp kaldığınız, takıntı haline getirdiğiniz bir sorunu çözmek istiyorsunuz. Şimdiye kadar çok kez bu sorunu halletmeyi denediniz ama başarılı olamadınız. Çünkü bu zamana kadar sadece mantığınızı kullanarak bir çözüm aradınız. Sezgilerinizi ve duygularınızı görmezden geldiniz. Sonuç da beklediğiniz gibi olmadı.
Bırakın artık sezgileriniz sizi doğru yönlendirsin!
Mandalanızı yaratmaya bir hedef ile başlıyorsunuz. Konsantre olduğunuz sürece çiziminiz her çizgi ile kendiliğinden gelişiyor, güzelleşiyor, renkleniyor.
Yarattığınız mandala bittiğinde ise rahatlamış ve “Anda Yaşamayı” başarmış oluyorsunuz. Ardından görüyorsunuz ki kafanıza taktığınız şey, çözülmeye başlamış bile. Çünkü her sorunun bir çözümü vardır, marifet onu görebilmektedir. Mandalanız bittiğinde çözüm de berraklaşıyor.
İşin aslı, Mandala yazılarak anlatılacak bir sanat disiplininden çok yaşayarak öğrenilecek bir deneyim.
“Başarmanın yarısı inanmaktır.” derler. İnanarak başladığınız her mandala, sizi harika bir yolculuğa çıkarıyor. Nereden mi biliyorum? Çünkü denedim ve artık ben de mandalayı bir dua sanatı olarak görüyorum.
Yalnız Mandala yaparken dikkat etmeniz gerekenler var. Nasıl ki dondurmacıdan bisiklet almıyorsak, Mandala’yı da salt estetik kaygılar güderek yapan, pazarlayan ve işin felsefesini atlayan kişilerden öğrenmemek gerek. Bu konuda sizi işin ehlisine, yıllarını Mandala’ya adamış birine yönlendiriyoruz. Gülben Gönülden’in Mandala Atölyesi’nde gönül rahatlığıyla mandala eğitimi alabilirsiniz. Bu eğitimin sonunda siz de sezgilerinize güvenerek hareket edecek ve doğru kararlar aldığınızı her seferinde fark edeceksiniz.
Mandalanın hayatınızda yeni kapılar açması için buradan buyurun… :)
