MÜZİK

Klimaya alternatif serin etkinlikler

Elektrik faturasına yansıyan klima masrafını bu etkinliklere harcasak küçük bir ev ekonomisi yapmış olmaz mıyız?

İstanbul ahalisi olarak çöl sıcaklarının ardından tepemize yağan buz kütleleriyle ne yapacağımızı şaşırdık! Sürekli “meteoroloji gün verdi”, “uzmanlar uyarıyor” başlıklı haberler okuyarak tahmin edilemez bir felaket gününü bekler olduk. Aslında olan gayet basit: her şeyi kontrol altına almaya alışkın insanlar olarak, kontrolümüz dışında gelişen olaylara aşırı tepkiler veriyoruz. Tabi ki tehlikeli durumlara karşı tedbirli olmak gerek ama kara bulutlara bakıp da karalar bağlamak da fazla abartılı değil mi?

Demem o ki, madem bu aralar bir yere gitmiyoruz, İstanbul’da kafamızı dağıtıp, serin serin yapabileceğimiz ne etkinlikler var?

 

Kitabını al, kahveni al, parka git!

İstanbul’da yeşilliğe hasret kaldığımız doğru. Belki de evimizin yakınındaki küçük bir parkı, biraz kulaklıktan müzik takviyesiyle yeşil bir vahaya çeviremez miyiz? Çok mu optimistim?

 

Püfür püfür konserler izle!

İstanbul’da Boğaz turu yapmak neden sadece turistlere özel bir aktivite olsun ki? Son zamanlarda sanki boğazı yeniden keşfeder olduk. Bir akşamlığına da olsa şehrimizde turist olup, teknede şarkılar söylesek güzel olmaz mı?

 

Frida Kahlo tişörtü giye giye ressam olup çıktın!

Hani eskiler derler ya duvara asılacak bir diploman olsun, tamam onu yaptık da asıl duvara asılacak bir tablon olsa fena mı olur? Arkadaşlarınla birlikte ya da hiç tanımadığın insanlarla aynı resmi çizmeye çalışmak insana farklı bir doyum veriyor. Aynı figürün başkalarının bakış açısından görmek ve farklılıkları algılamak ruhumuzda küçücük bir değişim bile yaratsa, buna değer! Hem de bütün bu deneyimi deniz havasını içine çektiğin bir teknede yaşamak vücuduna da iyi gelecek.

Her şey mutfakta başlar.

Mutfakta bir şeyler hazırlamayı seven var, sevmeyen var. Ama son dönemde giderek popüler olan tek günlük mutfak eğitimleri sadece yemek yapanlara değil yemeği sevenlere de hitap ediyor. Bul bir eli kepçe tutan arkadaş, beraber gidin bir güzel sofra hazırlayıp unutulmaz bir akşam yaşayın. Mutfağı seviyorsan da bu eğitimden mutlaka bir şeyler öğrenerek ayrılacaksın. Ayrıca gözünde büyümesin, yiyeceğin yemeklerin kalitesine bakınca ödeyeceğin para, restorantta ödeyeceğin hesaptan çok daha ucuza gelecek.

Kadıköy coştu kardeş

Eğlence mekanlarının konumunun dönem dönem değiştiği bir şehirde yaşıyoruz. 5 yıl önce “eğlence hayatının merkezi” dediğimiz yerler artık alternatif mekanlar oldu çıktı. Bundan da şikayete gerek yok ama Taksim geri gelecek dostlar, buna inancımız sonsuz! Yine de merkezde eğlenmeyi tercih edenler için Kadıköy civarında açılan canlı müzik mekanlarını es geçmeyin deriz. Aylık programları oldukça dolu.

Taksim’de başka güzel

O kapandı, şu taşındı yazılarını okuyarak İstiklal’in yasını tutmak yerine eğlence kültürümüze sahip çıksak bir şeyler değişir mi? Yine Polyannacılık diyebilirsiniz ama bu aralar Taksim’de belli mekanlara giderseniz sadece bilenin gittiği büyülü bir mekandaymışsınız gibi hissedebilirsiniz. Evet eskisi kadar kalabalık değil ama hala yeni sahneler açılıyor Beyoğlu’nda! Belki bazen senin kalabalığı değil kalabalığın seni takip etmesi gerekir?

Açıkhava sineması geri döndü!

Annelerimizden dinlediğimiz açık hava sinemaları geri döndü. Sezonda kaçırdığınız filmler, yaz komedileri dediğimiz vizyonun hafif seyirlikleri en güzel yıldızların altında izlenir!

Bu mutfakta komedi pişer

Netflix hayatımıza girdiğinden beri stand – up izleyenlerin sayısı çoğaldı. Ezelden beridir bu gösterileri izleyenler için tek adres BKM Mutfak tabi ki! Yaz aylarını da boş geçmeyerek mizah dünyasına büyük katkıda bulunuyorlar. Umarım ilerde bu isimlerden iyi komedi film/dizi projeleri duyarız da sonra “ben onu sahnede izlemiştim” deme hazzını yaşarız.

Ve bir klasik: Açıkhava Konserleri

Sürekli bir şeylerin başka yerlere taşındığı, yıkılıp yerine yenilerinin yapıldığı şehrimizde “klasik” kalan birkaç güzelliğe sarılmak gerek. Harbiye Açıkhava sahnesindeki etkinlikler de bunlardan biri. Mutlaka birini yakala.

Ama sen sen ol, evden çıkarken pencereleri kapatmayı unutma! Winter is coming diye diye bu alametleri hep Starklar başımıza sardı!